Sayfalar

25 Ocak 2017 Çarşamba

ÇELINÇ 9

Bugün anlatacak pek ilginç bir şey yok, sabah şakırtılı bir yağmurla başlayan gün güneşle devam etmekte. Sol yanımdaki sehpada duran nergisler henüz ömürlerinin 3. gününde olmalarına rağmen bozulmaya yüz tutmuşlar, sıcağı sevmiyor bu arkadaşlar, ısıtmasız odalardan birinde bıraksam iyiymiş ama o zamanda ne görecek, ne de kokusunu duyacaktım. Kendilerini adı "köylü pazarı"olan mahalle arası bir mekandan çok üşümüş bir teyzeden almıştık. O kadar üşümüştü ki para üstünü bile yanlış verdi, farketmesek üste para alacaktık. Bir vazo dolusu da hüsnüyusuf var arkamdaki masada, onları da bana "kızcağızım" diye hitap eden ve gururla köy enstitüsü mezunu olduğunu söyleyen pek konuşkan bir amcadan aldık. "Kızcağızım" demesine gülecektim ama tevellüdünü duyunca hak verdim. Mahallemizin pazarı taşındı taşınalı pazara gitmiyordum, dolayısıyla da vazolarım eskisi kadar dolmuyordu. Üşümüş teyzeyle, köy enstitülü amcaya başvuracağım bundan sonra 😃

Gelelim çelıncımızın 9. sorusuna:

-Göç etmek zorunda kalsan hangi ülkeye giderdin?

Öncelikle göç etmemek için direnirdim. Alışkanlıklarına benim kadar bağlı biri için sıkıntılı bir süreç göç. Ama hayat bu, ne yapacağı belli olmuyor. Zorunluluk nedeniyle gitsem pek seçme hakkım olmazdı sanırım ama keyfime bırakılırsa tercihimi İtalya'dan ve de özellikle Floransa'dan yana kullanırdım. En azından ay evim, ay eşim dostum, ay memleketim diye zırlarken iki sanat eseri, heykel, çeşme, müze, köprü falan görür, ağzım açık aval aval bakarken de unuturdum derdimi kederimi.



Ben sırf şu eldeki damarları bile gün boyu inceleyebilirim. Zaten şehirdeki tüm heykeller bittiğinde ömür de biter :)

6 yorum:

  1. Ne güzel yazıyorsunuz. Gülümseyerek okudum yazınızı. Alışkanlıklardan vazgeçmek,özlemek zor zanaat. Avunmak için de mantıklı bir seçim. Yalnız bu "çelinç" sözcüğünün karşılığı yok mu bizde. Kendi adıma dilimizin yozlaşmasına çok üzülüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çelınç bizim dalga geçmek amaçlı kullandığımız bir kelime, "challenge"yi Türkçe okuyoruz. Türkçesi var tabii ki "Meydan okuma" gibi bir anlama geliyor ama Çelınç yazmak eğlenceli ve bunu ben kesinlikle Türkçe'yi yozlaştırmak olarak düşünmüyorum. Üstelik siz de farkındasınızdır, Türkçe'yi oldukça iyi kullanırım. Ufak tefek eğlenceli kullanımlardan bir şey olmaz, "O kadar çatlak su kaçırmaz" derdi dayım :) Güzel sözlerinize teşekkürler ve sevgiler...

      Sil
  2. hah hah hah ne hoşsun
    heykelleri incelerken ömür biter çok iyi :))
    italya güzel seçim

    YanıtlaSil
  3. Nasıl güzel bir manzara :)Alışkanlıklardan vazgeçmek zor ama aslında alışmamak da gerekiyor. Seyyah bir ruha sahip olmak isterdim.
    Heykel demeye bin şahit ister.

    YanıtlaSil
  4. Baktıkça her birine, "konuş be adam" diyen harikulade eserleri yakından görmek ne müthiş... O duygu geldi yazıyı okurken içime, sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  5. Tevellüt diye bir söz hiç duymamıştım. Buradan böyle nice duymadığım tabirler, sözler öğrendim. Sözü nereye bağlayacaktım unuttum. Sadece Floransa Leylak dalı'mız için çok anlaşılır bir yer deyip çekiliyorum. (o damarların taştan olduğuna inanmak çok zor, vay canına, neredeyse pıt pıt atacak)

    YanıtlaSil