Sayfalar

9 Şubat 2010 Salı

HAŞİM'LE SOHBET

Bugün ani bir ilhamla saçlarımı biraz kısalttırmaya karar verip kuaföre gittim. Az konuşan kuaförümle hiç konuşmayan kalfası işlerine konsantre olup kesim ve fön yaparken ben de radyodan yerel bir Adana istasyonunun çaldığı eski şarkıları dinledim. Neler neler yoktu ki, Rana Alagöz'den "Dibi dibi da, daba daba di", Gökben'den "Aşk Dediğin Laftır", Ayla Dikmen'den "Aşk Defteri" ve daha bir sürü gençliğimin şarkısı. 45 dakikalık saç kesim işlemi sırasında geçmişe yolculuk yaptım, bünyeme iyi geldi doğrusu. Oysa geçen hafta yabancı bir rap kanalı bangır bangır bağırıp verem etmişti beni, birbiri ardına sıralanan İngilizce sözlere arada bir solistin geğirtisi de karışıp midemi bulandırmıştı. Şükür bugünlere.

Kuaförden çıkışta Kelime Cambazı Şeker Kızla buluşmaya gittim Madam Hazretlerine. Erken gitmişim, zamanı değerlendirmek için yanımda duran eski piyanoda ufak bir konser vereyim dedim ama müşterileri kaçırıp işyeri sahibini zarara sokmamak için daha iyi bildiğim birşeye yöneldim. Mütevazı kitaplıktaki kitapları şöyle bir gözden geçirdim, elime Ahmet Haşim'in "Bize Göre" si geçti. "Hayırdır inşallah, bugün sandık karıştırma günü galiba" diye söylenerek kitabı alıp kuruldum kırmızı kadife koltuğuma. Hemen ortaokuldayken müfredat programının bize kakaladığı unutulmaz "Ay" parçasını aradım ve buldum vallahi. 13 yaşımın hamlığı ve ders oluşunun getirdiği zorlamayla bezerek okuduğum parçayı bir kez daha okudum, fazla birşey ifade etmedi, hafızamı sınamış oldum. Ayışığında herşeyin daha sihirli göründüğü gibi birşeyler kalmış aklımda, doğruymuş. Aslında şiirlerini severim Haşim'in, pek müzikli gelir bana sembolist şairimizin eserleri:
"Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam"
Ahenk var işte şiirde, şarkı gibi geliyor kulağa. Herneyse kitabı biraz karıştırdım, "Bahar" diye bir parça buldum. Diyor ki Haşim: "Mart güneşi vücutta çöreklenen yılanları uyandırır, hastalıklar artar. Vücudun viranlığı zekanın olgunluk zamanına tesadüf eder. Manasız çocukluk, tatsız gençlik olgunluğa hazırlanmaktan başka nedir ki? Zeka, ayva, nar, portakal gibi geç renk ve koku bulan bir sonbahar ürünüdür. 40 sene güneşte pişmeden bu asil meyve ballanmıyor"

Yaş icabı hoşuma gitti şahsen, teşekkür ederim sayın Haşim iltifatınıza.

Bu bölümü okuyup yazarı yüceltmiştim ki arkasından gelen "Kürk" adlı yazıda teessüflerimi iletmekten kendimi alamadım. Kadınlarda son günlerde yaygınlaşan kürk modasından bahsedip eleştiriyor Haşim. Lakin eleştirisi hayvansever olarak yapılmış bir eleştiri değil, kadınların uzattıkları tırnaklarına ilaveten bir de kürk giyerek kendilerini hayvana benzetmek istedikleri yönünde. Al sana bir kaya, nerene dayarsan daya. Kesin kadınlara karşı bilinçaltı bir düşmanlığı var kendisinin.

Bahardan sonra yaza atlamış ve "Leylekler" konu olmuş bir yazısına. Betimlemesini sevdim; "Leylek yaz mevsiminin kuşu değil bizzat yazdır" diyor, "Kırmızı gagasının takırtısı sese dönüşmüş bir sıcak Temmuzdur". Şiir gibi laf doğrusu.

Bir başka bölümde "Esnemek" üzerine yazmış. Esnemek eylemini şöyle tanımlıyor: "Izdıraplı bir ruh düğümü olan bütün durumların çözülüp açılmasıdır."

Kitabı kapattım, sonra da elimle ağzımı kapattım ve var gücümle esnedim. Düğümlerim tek tek açılırken kapıda Kelime Cambazı göründü, onu görünce iyice gevşedim. İyi geldiler bana, hem Haşim, hem de Kelime Cambazı arkadaşım...

18 yorum:

  1. Saçlarını güle güle kullan (sanki eşya) büyüt desem (sanki çocuk) doğrusunu biliyorsan sen bana söyle.
    Haşim' in Mart ayı daha doğrusu baharla ilgili sözlerinin her kelimesine katılıyorum. Leylek betimlemesi de gerçekten çok hoş.
    Ben de esneyerek, üstelik ağzımı bile kapamadan, yorgun ama mutlu pırıl evimden yapıyorum bu yorumu. Herhalde birazdan uyurum.
    İyi geceler Leylak' cım...

    YanıtlaSil
  2. Bu blog âleminde senin üstüne kelime cambazı tanımam. Ama haksızlık etmeyeyim gidip bakayım bir:))

    YanıtlaSil
  3. Senin yazini okudum tam bir sey yazacaktim Asumanin yorumu beni bitirdi:)
    Bu yüzden saclarin icin hic bir sey diyemicem:)
    Ama az konusan kuaförü nasil buldun sasirdim. Normalde hic susmazlar ya.

    Hasimle sohbet fena degilmis sonunda esnetse bile:)
    (beni degil tabii ki)

    YanıtlaSil
  4. cambazı ben de merak ettim ama neduk baksın bana anlatsın diye bekliycem.
    Orta okulda bir arkadaş "Ay" ı okurken öyle bir ayy ayy demişti ki hep hatırladıkça gülerim

    YanıtlaSil
  5. Asucum,
    Saçlarımla ilgili dileklerin için sağol. Sıhhatler olsun mu denir ki acaba? Boşver ya, saç işte, kökü bende uzar gider:)) Valla Mart ayına katılmamak elde değil, her bakımdan, Mart ayı dert ayı:)
    Sana iyi geceler diyorum, oh ne güzel tertemiz uyu...

    Nedukcum,
    Valla biz bugün iki cambaz bir ipte oynadık. Sardunya şiir gibi yazar inan.
    Sevgiler canım...

    Süntercim,
    Demiş kabul ettim ben:) Benim kuaför hakikaten az konuşuyor, nesli tükenmiş kuaförlerden. Sohbet iyiydi hakikaten, öptüm canım...

    Nalan,
    Neduk'a sor bakalım, ne diyecek:) Neymiş bu "Ay" yahu kimsenin aklından çıkmamış:) Kızın ne zaman gidiyor, sana teselli lazım, gönder de buluşalım. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. Son esneme bölümünde bende esnedim hatta öyle bir esnemişim ki, eşim uykunmu geldi dedi :))
    Şu esnemeye bayılırım ben.Lisedeyken derste sıkıldıkmı bir arkadaşa bakıp zoraki esnerdeik başlardı tüm sınıf esnemeye :)))

    YanıtlaSil
  7. Eh, o zaman Ahmet Haşim haklıymış demek ki Şenizcim:))

    YanıtlaSil
  8. " Zeka, ayva, nar, portakal gibi geç renk ve koku bulan bir sonbahar ürünüdür. 40 sene güneşte pişmeden bu asil meyve ballanmıyor"
    kesinlikle katılıyorum.şu anki aklım olsaydı 20'li yaşlarım eminim çok daha güzel geçerdi.keşke o zamanlar çevremde bana kılavuzluk edecek birileri olsaymış.

    saçlarınızı güzel ve mutlu günlerde uzatın.günleriniz hep arkadaş sohbetleriyle geçsin.ankara'ya gelirsem ben de madam'a gideceğim.sayenizde çok merak eder oldum.

    YanıtlaSil
  9. Leylak Dalıcım Haşim Akşam Akşam şiiriyle arada konuk olur bana , yani akşam yazdığım yazıları akşam akşam yine akşam diye bitiririm. Merdivenlerden çıkarken ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden diye mırıldanırım. Yani günlük hayatıma bi şekilde girmiş Haşim. Ed. Öğretmenimiz , fildişi kulesinden yazardı derdi onun için, memleket meselelerinden hiç söz etmediği için, sanat sanat içindir ekolünü benimsediği için biraz kızarmıydı ne. Ben de kıyamadım onu günlük ahayatımın içine sokuverdim demek ki heheheh.
    Saçımı kestirdiğimde beğenmeyince annem kökü sende derdi... güle güle uzat saçlarını. Dün facebook daki kitaplığına göz attım. Okuduğum kitapları bende listeleyeyim dedim, anam görmemiş gibi profil sayfama sıralandılar. Onun bi çözümü var mı. Ay keşke mail atsaymışım. Mektup gibi oldu burası heheheh.

    Yav ne güzelmiş o Aylak Madam hemide kitaplığı var...

    Ben gidim Leylak Dalıcım henüz çay bilem içmedim... ha bi de öpücük alayım, hoop bi de kucakladım:)))

    YanıtlaSil
  10. Kara Kitapçım,
    Sen Ankara'ya gel yeter ki Madam'a da gideriz başka yerlere de:) Zeka konusuna kesinlikle katılıyorum. Boşuna dememişler: "Gençler bilebilseydi, ihtiyarlar yapabilseydi" diye. Sevgiyle kal...

    Lalecim,

    Ne hakikatli kadınsın yahu, Haşime bile kıyamamışsın:))Facedeki kitaplığımı epeydir güncellemedim, sebebi de senin başına gelen şey. Milletin ana sayfasını işgal etmemek için caydım bu işten. Ya da günde 1-2 eklemeli. Kardeşim bana, kitap öğütme makinesi gibisin diyor. Herkes bizim gibi boncuk sıralaması yapmıyor kitap okurken, onca kitap elbet arka arkaya yığılacak. Hadi bu yaz bir ankara yap da tozunu attıralım buraların.
    Öpüldün...

    YanıtlaSil
  11. Kitap öğütme makinesi,sevdim bu lafı.Gerçekten de doğru söylemiş kardeşin.Hem saçlarının bir görüntüsünü de almak isterdik aslında,yoksa bir meraklı ben miyim?
    Hani geçenlkerde testi fotoğrafının altına bir şiir eklemiştin,sen onun tam aksine dolu dolu bir insansın ve biz okuyucuların işte bu huyuna çok bayılıyoruz :)

    YanıtlaSil
  12. Buğdaycım,
    Ben gizemli bir kadınım, onun için burada foto bulamazsın. ama ille de sıfatımı görmek istersen sizi faceye alalım:)) Testi benzetmeni sevdim:))

    YanıtlaSil
  13. Tren yolu hikayecim
    Benim için nefis bir gündü
    Bir de sen ondan mı şaşırdım bizim caddenin adına:)))))

    YanıtlaSil
  14. He he he, Sardunyacım,
    Sana söyleyemedim kargaşada, dediğin gibi sen gelmeden Ahmet Haşim okumuştum, denk geldi.
    Seninle olmak da çok güzeldi Şekercim benim, öptüm:)

    YanıtlaSil
  15. Nurşi teyze Çok anlamadım ama Türkçeme yardım olacağını inanıyorum - teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  16. Elacım,
    Sağol canım. Senin için komik şeyler de yazarım eğlenceli olur okuması. öptüm hepinizi...

    YanıtlaSil
  17. Oleyyyyyyy!!!!!!!!!!! Çok sağoll!!! :D!

    YanıtlaSil
  18. Saçlarını güle güle kullan Nurşen'cim.
    Kelime Camnbazı ne hoş bir tanımlama hemen bakayım ben de:)

    YanıtlaSil