Sayfalar

13 Mart 2021 Cumartesi

13 MART (ŞARKILAR NEYİ SÖYLER?)

Cevriye ve Tevriye'ye uzun süreli istirahat tavsiye edildiği için bir süredir ev işleri ile aram pek samimi değildi. Ama artık mutfak tezgahı "İmdat!" çığlıkları atmaktaydı, iki cadaloza "Bi durun bakalım" dedim, Spotify'da Nesrin Sipahi albümleri açtım ve işe giriştim. Tezgah mı temizledim, her şarkıyla başka bir yerlere yolculuk mu yaptım bilemedim. Türk Sanat Müziği denen şeyin neredeyse unutulduğu, bırak gençleri orta yaş grubunun bile bu şarkıları dinlemez hale geldiği günümüzde Nesrin Sipahi'nin billur sesini duymak çok iyi geldi, sayesinde gençliğime ışınlandım. 

"Endülüs'te Raks" ile başladı kayıt. Yahya Kemal'in güzelim sözlerine yakışan, flamenko tarzı müziğe "Zil, şal ve gül" diyerek giriş yaptı sanatçı, tabii ki ben de var gücümle eşlik ettim. Aslında pek giriş şarkısı değildir, genelde bitişe yakın söylenirdi ama belki de Spotify'ın kafasına göre takılmasındandır. Çocukluğumda ve ergenlik çağlarımda çok fazla konserler olurdu Ankara'da, bir gazinoda değil, oralara da çok gitmişliğimiz vardır ama bu konserler kapalı spor salonlarında, sinemalarda ya da açık havada düzenlenirdi. Kimi zaman babam bilet alıp gelir, kimi zaman bir komşumuz davetiye getirirdi, sık sık giderdik. Demek ki bütçeye uygundu fiyatları ki memur maaşıyla bile gidilebiliyordu. Bu konserlerin gediklileri Necdet Tokatlıoğlu, Ziya Taşkent, Hüseyin Gökmen, Osman Türen, Nuray Akın, Güneri Tecer gibi çoğunlukla radyo sanatçıları idi, çoğu vefat etti, huzurla uyusunlar. Bize güzel anlar yaşattılar. "Endülüs'te Raks"ı Hüseyin Gökmen çok güzel söylerdi ve mutlaka her konserini bu şarkı ile bitirirdi. Kendimi bir an 19 Mayıs Stadyumu'nun sıralarından birini sahaya kurulmuş platformda söyleyen Hüseyin Gökmen'i dinliyormuş gibi hissettim. 

İkinci şarkı "İçin İçin Yanıyor" idi. En çok Neş'e Can'ın sesinden dinlemeyi severdim, çok da güzel söylerdi. Bir aile dostumuzun düğününe gitmiştik, Neş'e Can ahbapları imiş, o da düğüne katılmıştı ve rica üzerine sahneye çıkıp bu şarkıyı söylemişti. Dinleyelim mi?

Derken "İlk Göz Ağrısı" başladı. Ne zaman dinlesem orta birinci sınıftan beri arkadaşlığımın sürdüğü Binnur gelir aklıma. Yıl sonu gelince son bir iki gün ders yapılmaz eğlenilirdi sınıflarda. Sesi güzel olanlar şarkı söyler, fıkralar anlatılır, oyunlar oynanırdı. Çoğu zaman öğretmenler de katılırdı aramıza. Beden Eğitimi dersini okulun ön bahçesinin güzelliğinin aksine çorak toprakla kaplı arka bahçede yapardık, yegane bitki bahçe duvarının kaldırıma bitiştiği noktada yetişen iğde ağacı idi ama baharda enfes kokular salardı havaya. Onun dibine oturmuştuk bir yıl sonu, sınıf arkadaşımız Tayfun gitar çalıyor, herkes en iyi söylediği, sevdiği şarkıyı söylüyordu. Binnur ısrarlara uzun süre direnip sonra "İlk Göz Ağrısı"nı söylemişti, o zamandan beri sevgili arkadaşımla özdeşleştirdim ben de bu şarkıyı. Nesrin Sipahi söyledi ama ben hayalimde Binnur ile beraber iğde ağacının altındaydım.

Nesrin Sipahi "Seni Ben Ellerin Olsun Diye mi Sevdim" şarkısına başlayınca gülümsedim. Şarkının meşhur olduğu yıllarda bir fıkra uydurulmuştu, onu hatırladım: "Adamın biri elleri olmayan bir kadınla evlenmiş, sonra kadın kendine ameliyatla el taktırmış, bunun üzerine adam bu şarkıyı bestelemiş." Ay korkunç, Amerikan esprilerinden bile berbat bir şey, aman tanrım 😡

Vee "Agora Meyhanesi", bir dönemin hit şarkısı. Popçusu, klasikçisi, türkücüsü hepsinin bir Agora Meyhanesi söylemişliği vardır. Neredeyse bir asır sonra gidip gördük meyhaneyi:



"Cama vuran her damlada seni hatırlıyoorum ve sana susuzluğumuuu, nirinirinom 🎵"

Tezgah temizliğini bitirirken Nesrin Sipahi bana jest yaptı ya da ben üstüme alındım 😃, "Ankara Rüzgarı"nı söyledi. Haydi birlikte dinleyelim:


 



14 yorum:

  1. Güzel bir yazı olmuş. Yeni nesil belki hiç dinlemiyor ama Türk Sanat Müziğini ayrı bir severim. Sözler çok özenli müzikte öyle... Dinlediğimde hep yazıldığı ve seslendirildiği yılları bilmesem de filmlerden gördüğüm kadarıyla hikayeleri gözümde canlandırmaya çalışırım hep :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben en çok ve zevkle dinlendiği zamanlarda büyüdüğüm için hala çok severek dinlerim, keşke kıymeti bilinse. Sevgiler...

      Sil
  2. Heeepsiii ama hepsi bayıldığım şarkılardı(r).
    "İçin için yanıyor"u ezberlemiştim, 5 yaşında mıyım nedir, içimi çeke çeke söylerdim, kendi sesim kulağıma geldi sanki şimdi. :))
    Sahiden Nesrin Sipahi'nin sesi nasıl billur gibi çağıldar!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hem nasıl çağıldar, ne değerler geldi geçti bu memleketten, keşke daha çok kıymetleri bilinseydi. Ah Sevincim seni o şarkıyı söylerken dinlemeyi çok isterdim :)

      Sil
  3. Küçükken babam müziğe çok meraklıydı. Yeni çıkan 45 lik plakları alıp evdeki pikapta dinlerdik. Yazına eklediğin bütün şarkılar o hatıraları hatırlattı. Hatıralar artık acı veriyor. İçimde acı bir burkulmayla dinledim hepsini. Rahmetle andım çocukluğumun huzur dolu mutlu sıcacık aile ortamını. Şükrettim annemle babama. Artık dualarımda olsalar da bir şarkı bir fotoğraf bir koku getiriyor onları yanıma. Çok özledim onları. Yazın çok duygulandırdı beni. Çok...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma sevgili Defne, benim annem de, babam da her an şarkı söyleyen insanlardı. Onları dinleye dinleye ilkokulda "Dil harab-ı aşkınım sensin sebep berbadıma" şarkısını bile söyler hale gelmiştim. Türk sanat müziği bana huzurlu evler çağrıştırır, ben de onun sevdiği şarkıları duydukça annemi özlüyorum. Çok haklısınız, insan çok özleyince en ufak bir şey bile hatırlatıyor. Rahmet olsun gidenlere, kalanların ömrü sağlıklı olsun, sevgiyle...

      Sil
  4. Nesrin Sipahi başka! Kesinlikle yeri ayrı ve küçüklüğümün hızıyla Türk Sanat Müziğini bağdaştırmayıp uzak dursam da uzun süre, onun yeri nedense başkaydı. Çok da güzel aranjman söylerdi ki bu yönüyle beni Türk Sanat Müziğine itelemiş olması mümkün. Ve eğitici yanı da takdirliktir, kanımca. Tarihe not olsun diye şuraya bir aranjmanı örnek bırakmak istedim izninizle. Bir Jose Feliciano şarkısı, Rain. https://www.youtube.com/watch?v=lb99ChT4VRQ

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bir dönem aranjman modasına uymuşlardı: "Yağmur seninle güzel, gel sarıl bana". İnci Çayırlı'da "La Paloma"yı "Affet, mazideki günahımı affet" diye başlayarak söylemişti. Ortaokul yıllarımdı, ne devirler, ne sanatçılar geldi geçti. Ben sanat müziğini her zaman sevdim, severim, ailem çok düşkündü, evde sürekli şarkı söylenirdi, eline aldığı her müzik aletinden dinlenebilir ses çıkaran bir dayım vardı, haliyle kulak alışkanlığı sevgiye dönüştü. Repertuarım da hayli geniştir ve ben de fena söylemem...

      Sil
  5. Türk sanat müziği dinlemiyorum.
    Ama bi sor neden.
    3-4 yaşlarımdan çok diri bir anım var. Üstü tamamen açık, teras gibi 4 x 5mt büyüklüğünde bir balkon düşün tam 20mt falez üstünde ve altı deniz. Elektriksiz bir gece (sık olurdu). Tv yok radyo Yunan kanalı çeker. Ananem dedem teyzelerim hayatta bildiğim herkeslerim o balkonda. Gece aysız yıldızlar milyon tane. Bana halı serilmiş yere üstüne yastık pike. Gözüm açılıyor kapanıyor uyku akıyor...
    Yine de kapatmıyorum çünkü ailecek türk sanat müziği söylüyorlar, gülüşmeler gülüşmeler. Öyşe mutluyum ki tanrım, gözlerimi açıp açıp kapıyorum fotoğraf çekiyorum aklıma kazıyorum ölene dek benle olsun bu an diye.
    Şimdi ne zaman dinlesem o gece duyduğumun üstünü örter diye dinleyemiyorum ama bakma bilirim çocukluğun ilk müzikleri unutulur mu....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de senin tersine dinlemek ve o günleri anmak istiyorum. O kadar net canlanıyor ki gözümde. Galiba pandemi bizim sinirleri iyice yaya çevirdi, ne yapacağımızı bilmez olduk. Bu ara sardırdım ben eski şarkılara, Nesrin Sipahi nedir ki, geçen hafta 3 gün üstüste Semahat Özdenses dinledim :)

      Sil
  6. Eskilere gitmeyi severim müzikler oraya götürdü

    YanıtlaSil
  7. Ben de çok dinleyemem, yüreğim kaldıramıyor. Sanat müziği ile doğdum büyüdüm, babamın ud sesi ninni oldu, sanatçılar evimizden çıkmazdı. Annem de ben de dinleyemiyoruz şimdi. Ama bir ara udumu elime alıp bu döngüyü kırmak istiyorum bakalım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Valla sevgili Handan senin gibi ud çalmayı bilsem hemen çıkarır başlarım çalmaya. Haydi lütfen kır o döngüyü, benim için de bir şey çal :)

      Sil