Sayfalar

17 Eylül 2011 Cumartesi

CUMARTESİ GÜZELLERİ

"Kahve, kitap, kanepe köşesi" üçgeninde günü neredeyse tüketecekken bünyenin ani simit talebini karşılamak amacıyla akşam olmadan miskinliğe ara verdim. Hem eve, hem de birbirine yakın olmaları nedeniyle çıkmışken  ödemeyi unuttuğum Dost Kitabevi taksidini öder, yeni kitaplara da bir göz gezdiririm diyerek fazla düşünmeden attım kendimi sokağa. Günün ilk gülümsemesi yeni yetmeliğimden beri aynı yerde faaliyetini sürdüren bakkalın önünden geçerken asıldı yüzüme. O yıllarda pasaklı bulduğumuz için ekmek bile almadığımız bakkal dükkanın önünden her geçişimde yaptığı gibi yine hazırola geçerek Turist Ömer selamı verdi bana. Selamına kulaklarıma kadar uzanan bir gülümseme ile karşılık verip yoluma devam ettim. Toparladığım ağzım üst geçidin gediklisi seyyar manava yanaşırken tekrar yayıldı kulaklarıma. Maço görünümlü manav tezgahtaki armutların arkasına konuşlanmış, eline aldığı tuğla boyutlu kitabı kapağını arkaya kıvırıp biraz taciz etse de dikkatle okumaktaydı. Kitabın ne olduğunu çok merak ettim ama soramadım. 


Ve daha gülümsemem solmadan bu çıktı karşıma: Erkenci alıçlar. Sonbahar rötar yapmış ama alıçlar önden gelivermişti işte. Boynuma asıp yiyemeyeceğim için almadım, öbür türlü zevki olmuyor ama görüntüsü bile keyiflenmeme yetti. 
Sonra Dost Kitabevi'ni yokladım, dayanamadım Serdar Şahinkaya'nın "Mutfaktan Sofraya" isimli yemek kültürü kitabını alıverdim. Sol elim başka bir kitaba doğru giderken sağ elim ona bir tokat indirip  "önce evdekileri oku" diyerek caydırdı, bir tane ile yetinip çıktım. Simidimi aldım, eve döndüm, çayımı hazırladım ve işte "Muhteşem Üçlü" aşağıda:

Eh bir güne de bu kadar güzellik yeter, değil mi?

24 yorum:

  1. Son fotograf var ya ablacim
    nefesimi kesti

    YanıtlaSil
  2. Ah canım, kıyamam ya.
    Keşke imkan olsa da yollayabilsem...

    YanıtlaSil
  3. Simit her daim ozlemim
    Buranin peynirleri pek guzel degil.Yani bizimkiler gibi degil.
    Bir de diziler yuzunden son gunlerde canim cay cekiyordu.
    Domates her daim askimdir doyamadigim :)
    hepsini bir arada gorunce boyle oldum :)
    Alacagim olsun bir Ankara simidi :)

    YanıtlaSil
  4. Bir dahaki yaza, Ankara'da ya da Antalya'da alacağın bâkidir, yeterki sen gel:))

    YanıtlaSil
  5. simit de mis gibi koktu sanki:))

    YanıtlaSil
  6. İst.gezin harika leylakcım...çantana transfer olan narlar ayrıca dikkatimi çekti...bir de birgün sana gelirsem son fotoğraftaki sofranın aynısını isterim...bilmem anlatabildim mi...:D

    YanıtlaSil
  7. Şu anda saat 23.00 ve benim canım simit çekti...hep sizin yüzünüzden;)))Olmuyor böyle ama!
    Şaka şaka afieyetler olsun , ne güzel yapmışsınız.
    Kitabın fotosu yo ama merak ettim:)

    YanıtlaSil
  8. Canım çekti ya gece gece. :(((

    YanıtlaSil
  9. Bu kadar net çekmesen diyorum şu simitli fotoları:)))

    YanıtlaSil
  10. Simide rağbet çok ama aynısını yazıcam bende.
    O ne fotoğraf oyle, hele bu saate, hemde içim kazınırken.

    YanıtlaSil
  11. İstanbulun simidi bi başka tattadır derler. Ki ben hiç simit sevmem, ama resim aklıma düşürdü:)

    YanıtlaSil
  12. fotoğraftaki elemanların hepsi süper. ben izinde bol bol bu elemanlarla vakit geçirip vücuduma kattım :)
    sevgiler...

    YanıtlaSil
  13. ben de bütün pazar gevrek yedim (pardon simit:)) çok güzel bir gün olmuş

    YanıtlaSil
  14. Allahımmm.. bu saatte .. bilseydim son fotoğrafa bakmazdım. En çok sevdiğim yiyecek. Bak yazarkende susamlar giriyor gözüme. Canım çekt......

    YanıtlaSil
  15. Zeynep,
    Üzgünüm valla:)) Simite hiç dayanamam ben de hele fırından yeni çıkmış Ankara simidi ise:))

    YanıtlaSil
  16. Yeliz,
    Gevreğin anlamını öğrendim artık ben de:)) Babam da dahil bütün sülale İzmir'de yaşıyor olunca:)
    Bence muhteşem bir tad, hiçbirşeye değişmem...

    YanıtlaSil
  17. Nanem Şekerim,
    Afiyet olsun, sefan olsun. En güzel şeyleri eklemişsin bünyeye:)

    YanıtlaSil
  18. Sis,
    Ama bu Ankara simidi ve tek geçerim bütün simitler arasında. O koyu rengi, çıtır dokusu ve kavrulmuş susamları ile muhteşemdir. oy oy olsa da yesem şimdi...

    YanıtlaSil
  19. Nurcuğum,
    Diğer imrenenlerden olduğu gibi senden de özür diliyorum:)) Simit bu can mı dayanır:)

    YanıtlaSil
  20. Nedukcum,
    Simit öyle poz verdi ben ne yapayım:))

    YanıtlaSil
  21. Elif Ayvaz,
    Bir özür de sana can çektirdiğim için:))

    YanıtlaSil
  22. Natali,
    Sağolasın canım. Kitap bir yemek-anı kitabıydı tam benim tarzım ve çok keyifli. Dünkü yazımda ucu görünüyordu...

    YanıtlaSil
  23. Niyancım,
    Sen gel yeter ki, o sofranın alasını hazırlarım:)

    YanıtlaSil
  24. Nazpek,
    Üzgünüm valla, herkesi imrendirdim galiba:))

    YanıtlaSil