Sayfalar

7 Aralık 2023 Perşembe

BİR GÜNÜN SONUNDA NERGİS / 7 ARALIK

Hellö sevgili takipçilerim,

Kasım ayı giderayak son çelmesini de takıp gitti. Kendisiyle bir dahaki Kasım'a kadar küsüm, umarım affettirir. Sol bacağımda, dizimin biraz altında çocukluğumdan beri benimle yaşayan minik bir çıkıntı  vardı, ben desem ben değil, siğil desem siğil değil, üstü nasır tutmuş sivilce benzeri bir şey, çoğu zaman varlığını bile hatırlamazdım. İki yıl önce diz protezi ameliyatımdan bir süre sonra hallenmeye başladı. Önce biraz içeri çöktü, sonra sıkılıp tekrar dışarı çıktı, Afrika ülkelerinden oturma izni almış olsa gerek ki rengi karardı ve boy attı, serpildi. Önceleri pek aldırmadım, protezi kıskandı bu, ilgi çekmeye çalışıyor dedim, gözüme çarpmadıkça yok saydım, sonra hafiften takılmaya başladım, ara sıra "Derdin ne senin?" diye sorsam da cevap alamıyordum. Zaman geçtikçe evham yapmaya başladım ve en sonunda korkunun ecele faydası yok diyerek Bilge'nin Annesi'nin de teşvikiyle bir cerraha başvurdum, sağ olsun Sevdacım bana eşlik etti. Doktor baktı ve bingo! "Bunu çıkarıp patolojiye yollamamız lazım" dedi. Vay başıma gelenler, dünyada en korktuğum merci patolojidir dostlar. Şöyle de bir ruh halim vardır ki tırsarak gittiğim doktor seni pres makinesine koyup suyunu çıkaracağız dese an itibariyle en metin halime dönerim. Yeter ki elime patoloji raporu vermesinler. Lakin çare yok, "Ee, ne zaman çıkaracağız arkadaşı?" dedim, "Uygunsanız hemen" dedi. Uygunum, hem de nasıl uygunum, bir gün bekle desen işte o zaman şirazeden çıkarım, yeter ki akabinde ve detayında olsun. Önce gittik, ameliyathaneyi ayarlattık, sonra muhasebeye gidip paraları bayıldık. Sevda ile yaptığımız tüm şaklabanlıklara rağmen görevli bağyan bir kuruş inmedi. Derken hemşireler üşüştü başıma, oda açtılar, 2024 model yeni ameliyathane giysisi takdim ettiler. Kendisi şort, üst gömlek, bone ve bir çift de terlikten ibaretti, haliyle rengi de ameliyathane yeşili idi. Giysilerimi kuşandım, takılarımı Sevda'ya emanet ettim, gelişimle hazır oluşum arası yarım saat sürmeden kesilmek için beklemeye başladım. Derken hemşirenin biri kapıdan başını uzatıp "Hangi bölge?" diye sordu. Tam "Küçükesat" diyecektim ki Sevda benden önce davranıp "Bacak" dedi de rezil olmaktan kıl payı kurtuldum. Tabii bunun üzerine o kadar çok güldük ki bir başka hemşire gelip "Ay ne tatlısınız şen dullar" demez mi? Deli mi ne kadın, ayaküstü bizim kocaları postaladı öbür tarafa, ağzını hayıra aç yahu 😃

Derken efendim tekerlekli sandalyeye taht misali yerleşip buz gibi ameliyathaneye alındım. Giysilerimle uyumlu masaya yatırıldım ve operasyon başladı. Esasen görmeyeyim diye semer koydular ama tepedeki ışığın aynalı çerçevesine tüm işlem yansıyordu. Haliyle bakmadım, mazoşist miyim ben? Sadece onlar dikiş atarken ben de bir göz attım, o kadar. Kolumda saat olmadığından bakamadım ama takriben yarım saat sonra işlem tamamdı, odaya çıkarıldım, doktoru beklemem söylendi. Lakin bekle bekle gelmez. Sonrasında haberi geldi, gidebilirmişim. Ben yine de emin olamadım odasına uğrayıp ağrı kesici ya da antibiyotik sordum, gerek yok dedi. Bir hafta sonra kontrola, on gün sonra dikiş aldırmaya gelmem söylendi, ayrıldık binadan. Sonra Sevdacımla hemen yakındaki restorana gidip kendimize operasyon sonrası ziyafeti çektik, afiyetimiz olsun. 

Bugün bir hafta doldu dostlar, ilk iki günkü ciddi ağrı dışında pek sıkıntı olmadı, altı adet dikişim vardı, bugün üçünü aldı doktor. Patoloji raporu da temiz çıktı. Aldım ama bakmadım, doğrudan doktora verdim. Dün bir twit okumuştum, "Doktor kan tahlili istedi, sonucuna Google'dan baktım, kendime kanser, anemi ve tüberküloz teşhisi koydum. Doktor baktı bir şeyin yok dedi" yazıyordu. O hesap neme lazım, ben teşhis koyacağıma doktor koysun. Zaten baksam da bir şey göremeyecekmişim, yazıcı sonucu basmamış 😃 Doktor kendi bilgisayarından baktı. Kalan dikişleri pazartesi aldıracağım. Böylece diz üstü lipom operasyonundan kalma 5 santimlik dikiş, dizde protez ameliyatından kalma 20 santimlik dikiş ve diz altındaki kaç santim olacağını şimdiden bilemeyeceğim dikişle zavallı sol bacağım örnek bezine dönmüş olacak. Örnek bezi bilir misiniz? İlkokulda Aile Bilgisi dersinde yapardık, Böyle beyaz bir kumaş parçası aldırırlardı bize. Önce köşe yapmayı öğretirler, sonra antika kenarlara. Boş kalan yerlerde teyel, bol teyel, düz dikiş, iğne ardı, muhtelif nakışlar ve yama yapma eğitimi verirlerdi. İşte o envai çeşit dikiş örneği olan kumaşı adı örnek bezi idi, fark yok pek anlayacağınız üzere. 

Evet, bugün iç rahatlatacak sonucu alınca rotayı ATO'daki "Ankara Kitap Fuarı"na kırdık. Çok kalabalıktı, ortalık öğrenci kaynıyordu, dakika başı anons geçilip okullar otobüslerine davet ediliyordu ve ne yazık ki başkente yakışacak kadar tanınmış yayınevi standı yoktu. Önce sahafları dolaştık, sonra birkaç bildik yayınevine bakındık. Gitmişken bazı kitaplar edindim elbet ama internetten şaşmamaya karar verdim.




Ve eve dönerken kendime günün anlam ve önemine binaen yılın ilk nergislerini aldım. Daha doğrusu bolca yaprak ve iki gelin teliyle soslanmış üç sap nergis aldım diyeyim. Olsun varsın nergis başlı başına mutluluktur...




38 yorum:

  1. Çok geçmiş olsun.
    Sağlıklı günler dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok çok teşekkür ederim, hepimizin sağlığı hep yerinde olsun...

      Sil
  2. Hayata sıkıntılarla birlikte gülerek bakmak, bakabilmek... Mizah anlayışınız harika. Yazı bittiğinde nergislerin kokusu burnumda tüttü.
    Büyük geçmiş olsun. Soluğu kitap fuarında almak da güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Makbule öğretmenim. İşi mizaha vurmasak hayat iyice tatsız olacak. Nergis ne güzel çiçektir değil mi?

      Sil
  3. İlahi Leylakcığım! Örnek bezi nereden geldi aklına, çok yaşa sen. :)))
    Gerçekten vardı bende de o bezlerden, her köşesi bir çeşit olurdu. :)
    Nergise bayıldım, bizde henüz çıkmadı, ya da ben görmedim. Mis koksun burnuna. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Örnek bezi hiç aklımdan çıkmıyor ki Ekmekçim. Ne saçmalıklara maruz bırakıldık. Hala yama yaptırıyorlar mı acaba?
      Nergisi ben de hastane çıkışı gördüm, eve dönerken de aldım ama iki sap nergis, bir sürü maydanoz gibi yaprak 50 lira. Çiçekçiler resmen delirdi, tüm esnaf gibi :)) Mis koktu burnuma gerçekten, en kısa zamanda sana da koksun...

      Sil
  4. Selam geçmiş olsun. Kitap fuarı çok kalabalık ve gürültülü. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Zehra Hanım, kitap fuarı dediğiniz gibi gerçekten...

      Sil
  5. Şen dullar mı? Töbe töbe ne münasebetsiz insanlar var. Neyse ki işi şakaya vurabilenlerdensiniz.

    Örnek bezini nerden duyduğumu bilmesem de duyduğumu biliyorum :D

    Sonu iyi biten her şey iyidir der fransızlar. Geçmişler olsun diyorum Leylak'cım. Kucakladım seni Istanbul'dan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Patavatsızlık diz boyu Joe'cum, ciddiye bile almadım, gülecek mevzu olarak gördüm :)) Örnek bezi bir dönemin işkencesiydi, o işkenceye maruz kalanlardan duymuşsunuzdur mutlaka :)) Fransızlara katılıyorum, çok teşekkürler canım, ben de seni kucakladım Ankara'dan...

      Sil
  6. Gelmiş geçmiş olsun. İyi olmanıza sevindim.

    YanıtlaSil
  7. Geçmiş olsun, hemencik tamamen geçmesi dileğiyle. Hastane anınızı çok içten anlatmışsınız, sevimli geldi :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolun, hala biraz ağrım var ama geçecek önemli olan sonucun iyi çıkmasıydı. Bazı şeyleri mizaha vurmazsak katlanması zor oluyor, teşekkür ederim.

      Sil
  8. ya canım öğretmenim, geçmişler olsun. yine güldürdünüz, "küçükesat"la. Yanınızdaymışım gibi kahkaha attım baya :P "şen dullar" olayına da ayrıca güldüm, hemşireninki şuursuzluk olsa da :) patoloji sonucunun temiz çıkması ise şahane tabii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şulecim sağol, umarım sen de toparlamışsındır artık. Benim dikişler hala sızlıyor ara sıra, diz altı çok hareketli bir yer ya sanırım ondan. Ya o Küçükesat'a ben hala gülüyorum, insan bazen salaklaşıyor sanırım :) Şen dulları hiç sorma, niye öyle bir kanıya vardıysa şaşkın hemşire. Sonra sanırım günah çıkartmak için yaşınızı hiç göstermiyorsunuz iltifatında bulundu :))
      Patoloji korkulu rüyam, neyse ki bu sefer de korkutmadı. Çok sevgiler...

      Sil
  9. Nurşen Ablacım, Çok geçmiş olsun. Bu yazıyla ölümsüzleşen bir siğiliniz var artık. :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım çok teşekkür ederim, ölümsüzleştirdim şerefsizi, daha ne istiyor, defolup gitsin benden artık :)))

      Sil
  10. Çok geçmiş olsun, fakat ben blog arkadaşlarımızın bazen koca ve yakın arkadaşlardan bile öne geçip yanımızda olmasına özellikle bayılıyorum :) İyi ki yanınızdaymış Bilge ve Annesi <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten Sevda'ya minnettarım, o ısrarcı olmasa gitmezdim hala. Kardeşime haber vermemiştim kafayı bir de buna takmasın diye, canım benim kardeşim gibi ilgilendi, her an yanımda oldu. Çok kıymetli böyle dostluklar. Bir de Almanya'dan gelen görünmez dalgalar var ki onlar da çok kıymetli. Canım benim...

      Sil
  11. Çok geçmiş olsun temiz çıkması çok güzel rabbim neşenizi bozmasın. Hülya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler Hülya Hanım, güzel dilekleriniz hepimiz için olsun...

      Sil
  12. Geçmiş olsun, sağlıklı anlar dilerim.

    YanıtlaSil
  13. Ah Nurşen Ablam kesin benim beyaz saçlarımın kurbanı olduk Şen Dullarla ama keyfimiz hiç kaçmadı ya:)) Yalnız ben hala Küçükesat diyerek gülüyorum, geçti gitti çok şükür kocaman sarılıyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Patavatsız hemşire, olsun ya iyi güldük valla, derdi, tasayı, hastalığı unuttuk. Aynı sarılmadan ben de yapıyorum :)

      Sil
  14. Çok geçmiş olsun. Sonucun iyi çıkması harika, sağlıklar diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, hayat işte yaşanıyor bunlar. Sevgiler...

      Sil
  15. Geçmiş olsun, lakin yazı ve tabii ki mizah muhteşemdi:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim Buraneros, hem geçmiş olsun dilekleri, hem yazı hakkındaki düşünceniz için :)

      Sil
  16. Sonucun temiz çıkmasına çok sevindim. Hep sağlıkla kalmanızı dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, dilekleriniz hepimiz için olsun...

      Sil
  17. Çok geçmiş olsun.
    Arkadaşım ameliyat olacaktı, ben de yanındayım, anestezist geldi, öğretmeniz lafını edince adam ne öğretmenisiniz dedi, arkadaşım da heyecanlı tabi, ne ameliyatı gibi anladı, safra kesesi dedi :)) Yıllar geçti, arada aklımıza gelir güleriz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle çok teşekkür ederim, sizin olay da bizimkinden kalmazmış, hahaha, safrakesesi öğretmeni :)) Ameliyat stresi unutulmuş, bu anı unutulmamıştır ne güzel...

      Sil
  18. Öyle tatlı anlatıyorsunuz ki okurken kahkaha atmamak mümkün değil :) çok geçmiş olsun. Umarım bacağınız artık rahat gün yüzü görür :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mizaha vurmazsan işler çok zor Kediciğim, iyi sonuçlandı ya, gerisi hallolur diyor ve son dileğine can-ı gönülden katılıyorum. Sevgiler ve teşekkürler...

      Sil
  19. Çok geçmiş olsun Nurşen Hocam.
    Örnek bezi nereden aklınıza geldi? :) Dizinize ayıp olmasın ama çok güldüm:)
    Neşenin ve sağlığın bol olduğu şahane bir yıl dilerim şimdiden. Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Sezercim. Valla bacağımdaki dikişlere bakınca otomatikman aklıma o geldi, aynı bacakta bu kadar dikiş ancak örnek bezinde olur :))) Dizime ayıp falan olmaz, gülelim diye yazıyorum zaten. Dileklerine canla başla katılıyorum, çok sevgiler...

      Sil