Sayfalar

12 Kasım 2017 Pazar

PAZAR KUMRUSU

Aslında bugün yazmaya niyetim yoktu. İki parti çamaşır, bir parti bulaşık yıkayıp domestiklik kotamı doldurmayı ve ardından film dizi izleyip kitap okumayı planlıyordum. Rutin, tembel bir pazar günü yani. Ama sonra bir şey oldu, günün sürprizi gibi, günün uğuru gibi, gülümseme gibi bir şey; eve kuş girdi. Evet şapşal bir kumru yolunu şaşırıp mutfak balkonunun açık kapısından önce mutfağa, sonra sağa kırıp antreye, bir sağ daha yapıp oturduğum odaya gelmiş. Nasıl sessizce gelmiş anlamadım, hiç farkında değilim. Duyduğum çıtırtıyı komik ama karnım gurulduyor sandım. Sonra tesadüfen başımı çevirdim, gördüğüm manzara şu:


Şaşkın şaşkın etrafa bakan bir kumru, sanki daha yavru. Yol, yöntem bilmediğinden belli ki acemi. Bunun büyük büyük büyük dedesi bizim evin müdavimiydi, Parmaksız Salih. Bir ayağının tek parmağı eksikti, oradan tanırdık. Sabahları balkonda kahvaltı yaparken masaya konar peyniri, akşam yemeğinde ekmeği didikler, ardından da kafayı kaldırıp dalga geçer gibi yüzümüze bakardı, öylesine aileden biriydi. Sonra biliyorsunuz kaç nesil bizim balkonda dünyaya geldi, o yüzden aşinalar bize, genlerine yerleşti, bu salak da o genlerden kaynaklı daldı galiba içeriye 😀 O kadar pusulayı şaşırmıştı ki ne yapacağını bilemedi, oradan oraya uçmaya başladı. Gidip pencereyi ardına kadar açtım çıksın diye ama yok. Sanırım İl Halk Kütüphanesi'ne gidecekmiş adresi karıştırmış, kitaplığın her bölümünü ayrı ayrı ziyaret etti:



En sonunda da talih kuşu olarak başıma kondu 😀


Nasıl sevimli, boncuk gözlü bir şeydi sormayın, neredeyse evlat edinecektim ama arkadaş sokak kuşu, evde beslenmez, biraz da şapşal. Çıkış yolunu bile bulamadı, kaç kez pencerenin pervazına konup kanat çırptı sayamadım, 5 santim aşağı uçsa çıkacak. Sonunda başardı çıkmayı ama 10-15 dakikalık sürede bana günün en güzel sürprizini yaptı. Uğurdur diyorum, inşallah öyle olur.

Hazır yazmışken dünkü tiyatrodan da bahsedeyim. "Riviera/Sayfiye" isimli bir oyun izledik Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde. Emmanuel Robert Espalieu yazmış. Çaptan düşmüş eski ve ünlü bir oyuncu parlak günlerini rüyalarında görüyor ve hep o günlerin hayaliyle yaşıyor. Tipik bir melodram. Ben zaten iki gündür uykusuz, üstelik önceki gece antiallerjik bir tablet içip yattığım için halen ayılamamış durumdayım. Oyun da sıkıcı mı sıkıcı, utanarak itiraf ediyorum ki ara ara uyudum. Emeğe saygım sonsuz ama epeydir seyrettiğim en tatsız oyundu. Yine de izleyeni bol olsun, tiyatro hayatımızda hep var olsun  diyor ve kaçıyorum...

13 yorum:

  1. Ne güzel bir misafir. Talih kuşunuz olsun o zaman.

    YanıtlaSil
  2. Bence de uğurdur. Kitap çok çok satacak.😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap o kadar dert değil Mihribancım, daha iyi şeylere vesile olsun, kızkardeşe, çocuklara...

      Sil
  3. Çok güzel bir konuk, çok güzel fotoğraflar :)

    YanıtlaSil
  4. bu pazarın üstüne çıkamayız ama gidip bakıcam şimdi diğer komşular ne yapmış diye. artık milli piyango, sayısal, bir şeylere el atmak lazım :)

    bi de, bu kitaplıktan bizde de vardı demiş miydim? bir yandan çok sever bir yandan da korkardım devrilirse diye. o zamanlar duvara sabitlemek denen şeyden haberim yokmuş demek. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu pazar komşular tembel, kuş gelmese ben de boşlayacaktım :)
      Bu kitaplığın temeli ortaokuldan, 2 adetti, evlenirken aldım yanıma, sonra ekleye ekleye iki duvarı doldurdu. Çok severim oldum olası ve hala duvara sabit değil ama onca kitapla da devrilmez sanırım...

      Sil
    2. Kitaplıktan bizde de var :) Ben kenarlarına asılırdım küçükken, devrilmiyor.
      Ay kumrunun güzelliği! <3

      Sil
  5. Benim gözüm kumruya değil kitapların düzenine takıldı Leylak Dalı. O nasıl uyum ve intizamdır öyle... Yan yana denk düşen kitapların rengi bile aynı. Hay canına sayın seyirciler.

    Aklım "imrenip örnek al" dedi demesine lakin yüreğim "takılma, senin kitaplar dağınık güzel" dedi. Yüreğimin sesi tembel ruhuma iyi geldi:)

    Senin kitaplar ise gözümü şenlendirdi. Tertip, intizam dersi alabilir miyim hocam:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayal Kahvemciğim bırak dağınık kalsın yav, her dağınıklığın kendine göre bir düzeni vardır. Ben de sadece kitaplarda bu kadar titizim, hatta daha da düzenli ve nizamiydi kitaplık ama kitaplar çoğaldıkça boş bulduğum yere tıkıştırmaya başladım eskisi gibi değil artık.
      Sevgiler...

      Sil
  6. Yaaa ne güzel bir misafir o öyle . ☺☺

    YanıtlaSil
  7. Yazıları sondan başa giderek okuyorum. Hikayeniz halbu ki ne güzel başlamış :))

    YanıtlaSil