Sayfalar

13 Mayıs 2014 Salı

GÜNLÜK


Baharın gelişine biraz da çilek bollaşacak diye seviniyorum. Gerçi artık her daim var ama mevsiminde yemek daha farklı. Eski çileklerin lezzetini bulamasam da götürüyorum tabak tabak, sonra da yol, su ve idrar olarak geri dönüyor :) Kendisi çok faideli bir meyvedir, vücuttan toksinleri atar, bol C vitamini içerir, kalorisi düşüktür, yalnız görünüşü bile insana neşe vermeye yeter. Gelgelelim bazen öylesi denk geliyor ki gözünü kapat ye salatalık mı, çilek mi ayırt edemezsin. Uzun bilimsel araştırmalarım sonucu çekirdekleri sık olanların daha tatlı ve dayanıklı olduğunu keşfettim, "Altın Çilek" ödülüne hak kazandım :) 

Benim çocukluğumda hatta ilk gençliğimde mahalle aralarında küçük kasalarla satardı eşekli satıcılar. Eve çilek kasası girdi mi benim bayramım olurdu, git-gel ye. Hele bir de beyaz renkli minicik çilekler var ki yıllardır ne gördüm ne de yedim. Öyle bir kokardı ki yan komşudan duyulurdu neredeyse aroması. Hepsi hayal oldu gitti, bu plastiğimsilere talim ediyoruz, buna da şükür. 

Az evvel sinemadan geldim, Fırat Tanış'ın yönetmenliğini yaptığı ve baş oyuncu olarak rol aldığı "Karınca Kapanı"ndan.


Oldukça sıkı bir filmdi, soluksuz izledim ve hayli gerildim. Cüneyt Uzunlar filmin senaryosunu yazmış ve diğer ana rolde oynamıştı. Baş kadın oyuncu Neslihan Yeldan'la birlikte film üçü arasında dönüyordu zaten. Üçü de çok iyiydi ama Fırat Tanış tek kelimeyle döktürmüştü. Kara film örneği bir polisiye olarak çekilen film aynı zamanda ülke gündemindeki pek çok konuya da ucundan kıyısından selam çakmıştı. Hasılı eve hayli uzak ve sevmediğim bir sinemada izlemek zorunda kalsam da memnun ayrıldım salondan, gerilim filmlerinen şikayetiniz yoksa öneririm. 

Boğazım batmaya başladı, umarım daha derine inip bronşlarıma merhaba demez, farenjit olarak yaşamını sürdürür, tez zamanda da çekip gider. Ben şimdi gidip havalar iyice ısınmadan son kez bir tarhana çorbası pişireyim, boğazıma da iyi gelir belki. Kalın sağlıcakla...

5 yorum:

  1. Akşam ananas alacaktım vazgeçtim çilek alıyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Geçmiş olsun köye Haziranda gidersek bahsettiğin beyaz çilekllere denk geliyoruz nasıl güzel tadı minicik

    YanıtlaSil
  3. Ahh ahh son 2 senedir aldigim hicbir cilegin tadı yoktu ki. Bildiginiz plastik. Kırk yılın başında annemlere gittigimizde evin önündeki küçücük alana ektikleri birkac cilek fidaninda denk gelirse 1-2 tane gercek cilek yiyiyoruz.

    YanıtlaSil
  4. Çilekler şahane görünüyor. Çocukluğumda Karadeniz Ereğli'sinde minnacık Osmanlı çilekleri olurdu mis kokulu, reçelleri de bir harika olurdu onların. Şimdi büyük şehirdekilerin hepsi neredeyse kocaman, eciş bücüş, çoğu zaman tatsız. Çileği özlüyorum.
    Karınca Kapanı'nı beğendiğinize sevindim. ben de yazmıştım blogumda:http://gaybubetindecokkitapokudum.blogspot.com.tr/2014/05/karnca-kapan.html
    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  5. Çilekleriniz şahane görünüyor! Çocukluğumda Karadeniz Ereğli'sinde minnacık ;Osmanlı çilekleri vardı, mis gibi kokarlardı, reçelleri de çok güzel olurdu. Şimdi büyük şehirdekilerin hepsi koccaman, eciş bücüş ve tatsız maalesef. Çilekleri özlüyorum.
    Karınca Kapanı'nı beğendiğinize sevindim Ben de blogumda paylaşmıştım:http://gaybubetindecokkitapokudum.blogspot.com.tr/2014/05/karnca-kapan.html
    Sevgiler

    YanıtlaSil