Sayfalar

1 Nisan 2014 Salı

SEÇİM-GEÇİM VS

Seçim meçim derken gündem takip etmekten feleğimiz şaştı, yazmayı çizmeyi unuttuk. Şöyle kısa bir özet geçelim:


Pazar günü oyumuzu öğleden sonra kullanma kararı aldığımız için sabah saatlerini gecikmeli olarak "Before Midnight" filmini izleyerek geçirdim. Serinin 3. filmi de diğerleri gibi diyaloglara bağlı olsa da Jesse ve Celine'in orta yaşa yaklaşmalarına ve sık sık tartışmalarına  rağmen devam eden aşklarını izlemek keyifliydi.

Filmi izlerken anlık bir şekilde uçuk çıkardım, böyle çizgi filmlerdeki gibi birdenbire "bört" diye şişti. Dudağına silikon yaptırıp 3 gün sonra patlayan popstarlara benzedim, limon kolonyasıyla silmek bile işe yaramadı, dudağımı kavurdu o başka. Sonra uçuğumu da yanıma alıp oy kullanmaya gittim, birlikte kabine girdik ve oy kullandık. Uçuğum ilk kez oy kullanabildiği için çok mutlu olup biraz daha şişindi. En çok eflatun zarftaki muhtar pusulasını beğendi, zaten muhtarımız da tulum çıkardı, rakibi yoktu. 

Oy stresini üzerimizden attıktan sonra uçuğumu biraz gezdireyim dedim ve her zaman takıldığımız cafeye yollandık. Kahvemizi sipariş ettik ve aşağıdaki manzaraya daldık:


Bazen de aksi yöne baktık:


Sonra da tekne gezisi yapanları şarkıları türküleri eşliğinde kahvemizi içtik:


Masaya yansıyan meşe ağacının gölgesinde kahvemizi içip bitirdikten sonra yürüyüşe devam etmek üzere kalktık. Erguvanlar, mor salkımlar açmıştı yol boyu:


Oyunu veren kendini sokağa atmış olmalı ki her yer tıklım tıklımdı. Tek bir boş masa bulduğumuz mekana kendimizi attık ve bu sefer de çaylandık (Seçme bilgi kağıdım da hatıra olarak fotoğrafta yerini aldı). Bu arada uçuğum şişinmeye devam ediyordu:


Eve dönüşte öyle yorulmuşum ki bir süre oturduğum yerden kalkamadım, sonra da seçim sonuçlarını izlemek üzere TV karşısına konuşlandım. Elimde kitap kâh okuyup kâh ekrana bakarak sabahı buldum. Bu yorgunluk ve uykusuzlukla ertesi günkü halim aşağıdaki gibiydi:


Bugün itibarıyle yavaştan fabrika ayarlarıma dönmüş bulunmaktayım. Seçim sonuçlarının ülkemize huzur ve barış getirmesini diliyorum, uçuğumla birlikte hepinize sevgiler yolluyorum...

6 yorum:

  1. Acaba gündem stresi mi benim de ağzımın kenarında cumartesi sabahı bir anda pört diye pörtledi uçuk ama hiç bu kadar büyük olmamıştı 1 tl büyüklüğünde neredeyse. O kadar kötü görünüyor ki insan içine çıkacak halim yok :((((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle gündem stresi, genelde çok uçuklu bir bünyeyimdir ama bu derece ağzımı yamultanı ve aniden çıkanını hiç görmemiştim. Bizi ne hale getirdiler. Aynaya bakmaya korkuyorum :)
      Geçmiş olsun...

      Sil
  2. O ne stresli bir gündü Leylağım, sorma gitsin:(
    Filmi ben de izlemiştim onların o tatlı-ekşi halleri hoş gerçekten de , tam gününde izlemişsin...
    Manzaralar, kahve harika yine:)

    YanıtlaSil
  3. anlatımlarınız süperr..

    YanıtlaSil
  4. Sizi uzun zamandır takip ediyorum ama, yorum yazmak için yapılması gerekenleri yeni yaptığım için ancak yazabildim. Yaşam tarzınız, ilgi alanlarınız ve bunları kaleme alışınız gerçekten harika. Paylaşımlarınız için de ayrıca teşekkürler...

    YanıtlaSil
  5. Bir boş zamanımda izlemek istediğim filmlerdendir kendileri.
    Maşallah manzaralarınız da pek enfesmiş ve afiyet olsun :) Uçuk da "kedidir kedi" der gibi nazardır nazar.. Ama ben maşallah demiştim :)

    YanıtlaSil