Sayfalar

18 Temmuz 2013 Perşembe

BAŞAĞRISI, UYKUSUZLUK, DAVUL, ŞİRİN, SARMA, DOLMA VS...


Oldum olası uyku sorunu olan biriyim; yatınca uyuyamam, en ufak tıkırtıda uyanırım, deliksiz uyuduğum geceler bir elin parmağını geçmez, döner dururum yatağın içinde. Hele  dün geceki gibi, uykusuzluğa bir de başağrısı eklenince tadından yenmez. Artık çok geç olduğunu düşündüğüm için yatmış ve ağrıyan başımı yastığın neresine koyacağımı düşünüp dururken dışardan gelen sesler üstüne tüy dikti. Bizim caddeden geceyarısı geçen şoförler kurt adama dönüşüyor. Arabalar patinaj yapıp egzos patlatıyor, motorlar canhıraş sesler çıkarıyor, bilumum saçma sapan müzikler basları sonuna dek vurularak mahalleye naklen yayın yaptırılıyor, arada birbirine çatıp küfürleşenler de eksik olmuyor. Ağrıyan başımın içinde gümbürdeyip uykumu iyice kaçıran bu seslerin sahiplerine içimden saydırırken kakafoniye bir yenisi eklendi: Ortadoğu ve Balkanların en berbat çalan davulcusu. Adam kesinlikle çalmıyor davulu, açıkca dayak atıyor. Bu kadar uyumsuz ve kötü ses başka türlü çıkarılamaz çünkü, üstelik hepiniz bilirsiniz ki davulun sesi uzaktan hoş gelir. Tam balkonumun altına geldi ve "Kalkın la, yoksa tokmağı kafanıza indiririm" ya da "Bahşişimi göndermezseniz kafanızı şişirmeye devam ederim" şeklinde tercüme edilebilecek bir davul senfonisine(!) başladı. Oysa ki bu kadar kötü çalmasına rağmen sırf posta kutusuna bıraktığı ilanda hemşehrim olduğunu öğrendiğimden sıkı bir bahşiş vermiştim eline dün kapıya geldiğinde. Sıktım dişimi ve 10 dakika kadar süren bu işkenceye başağrımı katık ederek katlandım. Envai çeşit uyandırma yöntemi varken bu ilkel metoda niye hala devam edilir. Haydi bir Ramazan hoşluğudur, nostalji olarak devam etsin diyelim neden bu davulcular eğitilmez, düzgün çalması, araya birkaç mani sıkıştırması sağlanmaz da sırf bahşiş toplamak için ömründe ilk defa eline davul alan kişilerin yarattığı kakafoniye izin verilir anlamam.

Haliyle sabah kazana dönmüş bir kafayla ve devam eden başağrısıyla kalktım, puslu hava da tüy dikti üstüne. Balkondaki domatesleri okşayıp avuçlarımı kokladım, biraz keyiflendim. Şimdi işe koyulma vaktidir. Bugün aile bireylerinden birinin doğum günüdür, kutlama yapacağız. Gidip sarmamla, dolmamla, böreğimle ilgileneyim. Haydi kalın sağlıcakla, Şirinler gibi gülsün yüzünüz...

Not: Konuk olarak katıldığım 16.07.2013 tarihli "Canlı Okumalar" programının kaydını aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz:

http://www.trt.net.tr/ondemand/Podcasting.xml?GaleriResimKodu=091489dd-161e-4fa3-8eef-35046adda25e&dil=

12 yorum:

  1. Yok yok Leylak ablacım bence nazar değdi sana o programdan sonra. Şu sokaktan gece yarısı son ses geçen arabalar bizde de var öyleki evimizin camları zangırdıyor bazen bu nasıl bir ses sistemidir bilemiyorum..
    Davulcuların davul çalışlarını eğitme fikri çok hoş..
    kolay gelsin.. nice yıllara olsun

    YanıtlaSil
  2. açamadım ben kaydı :(

    Sadece ben mi açamadım acep?;

    YanıtlaSil
  3. Şaziye P.,
    Bazıları açabiliyor, ben de dahil ama flash playeriniz güncellenmek mi istiyor acaba. Explorerden açmayı deneseniz bir de...

    YanıtlaSil
  4. Leylak Hanım acaba bir sorun mu var kaydı bende açamadım...Blogda yeniyim. Takipçinizim. Banada beklerim canım.

    YanıtlaSil
  5. Mavi Balon,
    Sağol canım, nazar mı değdi dersin, sanmam. Herkes iyi duygularla yaklaştı ama bilinmez tabii ki :)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  6. İncecikten,
    Dinleyebildiniz mi acaba?

    YanıtlaSil
  7. döndü,
    açıkcası bilemedim, bu TRT nin sitesinden aldığım link, bir de doğrudan siteye girerek deneyin isterseniz. Radyoyu tıklayın sağ altta podcast bölümü var. Oradan bulabilirsiniz. Ben elimdeki kaydı buraya yükleyemiyorum ne yazık ki.

    YanıtlaSil
  8. Bence de nazar degdi size. Unlu olmak yaramiyor :) Burada davul sesi yok neyse ki ama patinaj atanlar mi dersiniz, dokulen minibuslerini dort tekerlekli diskoya donusturup aman aman amaaaaaan nazarli sarkilar dinleyerek gecen Roman vatandaslar mi dersiniz, evin onundeki donemecte el freni ile donen hizli genşlik mi dersiniz yoksa alt kattaki bardali hiyarlarin memleketi bagirarak kurtarmalari mi dersiniz..
    Yani sizi cok iyi anliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilara, Ankara'daki evi biliyorsundur muhtemelen. Her yıl bir süre sonra alışır farketmezdim gürültüyü. Bu sene ben mi daha uykusuz oldum, gürültü mü arttı bilmiyorum. Çok rahatsız edici geliyor. İkimize de kolay gelsin ne diyeyim :)

      Sil
  9. Leylak ablacım, şimdi dinledim; pek beğendim :) Hiç de fazla filan konuşmamışsınız.

    Ağzınıza sağlık, sohbetinizi büyük keyifle dinledim; çok hoşuma gitti... Ofisteyim ama işe başlamadan önce pek güzel geldi :)

    Füruzan'ın bu kitabını pek severim, okuyasım geldi yeniden. Yeni programlarınızı bekliyoruz :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağol canım ya, böyle geri dönüşler alınca rahatlıyorum :)
      Ah Füruzan, her kitabını dönüp önüp okumak isterim. Yeni programlara gelince, kısmet diyelim :)

      Sil