Sayfalar

17 Ocak 2013 Perşembe

KİTAPLARARASI BİR TASNİF


Okunmayı bekleyenler kulesine sürekli yenileri ekleniyor, doymak bilmeyen ruhumla durmaksızın kitap alışverişinde olunca eriyeceği de yok bu kulenin. Zaten fotoğraftakiler buzdağının görünen yüzü, raflar arasında nice okunmadık kitap beni bekliyor.

Bugün içlerinden birini seçmek için bakınırken aklıma geldi. Birkaç yıl önce kablo TV arızası için eve gelen teknik ekibin çırak konumundaki ergeni kitaplığın olduğu odanın kapısında donup kalmış ve "Anaaa kitaplı ev, ne çok kitap var yav. Hepsini okudun mu apla?" diye sormuştu. Bu soruyu çok duydum ayrıca çocuğun sorması normal geldi. O zamana kadar öyle ummadığım kişilerden yöneltilmişti ki "Hepsini okudun mu?" sorusu. Bir kitaplıktaki kitapların hepsini okumak elbette mümkün değil, ayrıca her kitap okumak için değildir. Başvuru kitapları vardır, sözlükler vardır, ansiklopediler vardır, kataloglar vardır, antolojiler vardır ve henüz okunmasına sıra gelmemiş kitaplar vardır. Benim okuma macerama konu olan kitaplar farklı yollar izlerler, farklı gruplara ayrılırlar, kabaca tasniflersek:

-Bir solukta içilen kitaplar: Zaten o kitabın çıkmasını sabırsızlıkla beklemişsinizdir; piyasaya verilir verilmez alınır, hemen o gün okunmaya başlanır ve bir solukta bitirilir. Mesela Barış Bıçakçı kitapları benim için bu gruptadır.
-Yudumlanan kitaplar: Yazarıyla ilk kez tanışıyor olabilirsiniz ya da bildiğiniz bir yazarın ilk kez okuyacağınız kitabıdır. Ağır ilerler, her satırından ayrı bir zevk alınır, dönüp tekrar okunur, duvara bakılıp sindirilir. Bir süre elden bırakılıp tekrar geri dönülür ama mutlaka bitirilir ve damakta hiç geçmeyen bir tad kalır. "Lizbon'a Gece Treni" bu tür bir kitaptı.
-Sindirimi zor kitaplar: Yıldırım gibi çarpar, ezberinizi bozar, fırlatıp atmak ister hatta atarsınız ama öyle lezzetlidir ki çekeceğiniz mide ağrısına razı olur sonuna kadar gidersiniz.
-Tiryakilik yapan kitaplar: Bunlar insanın kanına bir girdi mi değişik aralıklarla birkaç doz alınması gerekir. Okursunuz, önce kalbinize sonra kitaplığınıza yerleştirirsiniz. Ve sık sık yerinden rahatsız edip bir kez daha, bir kez daha okursunuz. Füruzan'ın pekçok kitabı benim için bu kategoridedir.
-Atıştırmalıklar: Sürekli sağlıklı beslenmekten usandığınızda ele alınır bunlar, fındık-fıstık gibi, cips gibi, çekirdek gibi anlık rahatlatıp sonra vicdan azabı yapan cinstendir. Genellikle yorgunken, sıcak yaz günlerinde ya da plajda tüketilir. Benim bununla ne işim olur diye düşünülür ama yine okumaya devam edilir.
-Alerji yapanlar: İlk sayfada belli olur, derhal kesmek gerekir.
-Organik olduğu söylenenler: Pahalıdır, süslüdür ama her zaman beklenen sonucu vermeyip yanıltıcı olabilir.
-Yenmez-yutulmaz olanlar: Ne kadar zorlasanız da boğazınızdan geçmez. Kaldırın atın hatta kitaplığa bile koymayın, midesi sağlam birine hediye edebilirsiniz. 
-Sonradan iştah açanlar: Bazı yazar ve kitaplar yaşa bağlı olarak farklı özellik gösterebilir. Bir dönem sevmediğiniz ya da hazımsızlık yapan bir kitabın ya da yazarın ilerleyen zamanlarda bağımlısı olabilirsiniz.

Belki sizin de ekleyecekleriniz vardır, ne dersiniz?

19 yorum:

  1. Tasnife benden yana eklenecek bir şey bırakmamışsın. Bana da kitaplığımdaki kitapların tümünü okuyup okumadığım soruluyor ben de yüzde ile cevap veriyor ve ekliyorum, 'Her geçen gün aralarına yenileri ekleniyor okunmak için' Kitap bir sevda benim için de. Okunmayı bekleyenler olduğu halde hep yenilerine elim gidiyor ister istemez...

    YanıtlaSil
  2. "Hepsini okudunuz mu?"sorusundan çok "aa kitaplı ev"daha ilginç geldi bana.Artık cidden şaşırıyor insanlar evde kitap ve kitaplık görünce.Nice "kitaplık" adı altında alınan mobilyalar "fazlalık" olmaktan ileri gidememiştir.
    Tasniflere eklenecek yok:)ve benim gözüm Kitap Hırsızı n da kaldı:)
    Ne güzel kitaptır,ne kadar güzel özetler birçok duyguyu
    Ve bir öpücük hiç bu kitaptaki kadar anlamlı ve göz doldurucu olmamıştır

    YanıtlaSil
  3. yaşasın kitap hırsızı bana kaldı...Deli kadın acık du daha:))

    Benim de demir leblebi,yaladım yuttum, noolur oku kategorilerim var.

    Öpim gidim

    YanıtlaSil
  4. Lale,
    Anaaa, ama ben Kitap Hırsızı'nı alalı çok oldu ki :)
    Kategorilerimizle varız, kendimizi sevelim bacıguşum :)

    YanıtlaSil
  5. Dersaadet,
    Nereye kadar alıp nereye kadar okuyacağız bilemedim vallah :)

    YanıtlaSil
  6. Homongolos,
    Çok haklısınız, kitabı evinde fazlalık olarak gören o kadar çok insan var ki...
    Kitap Nırsızı'nın övgüsünü çok duydum, bakalım ben ne düşüneceğim.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  7. Ne güzel anlatmışsın kitaplarla ilişkilerimizi Leylağım:)
    Geçen gün ben de eşiime hediye ttim Gırnatacı'yı, okumaya başladı sevdi:))
    Kitap Hırsızı'nı tavsiye ettiler ama bilemiyrum pek;)
    Kuleler dediğin gibi buz dağının ön yüzü bir de arka yüzü var bende de kitaplığımda bekleyenler olarak:))

    Olsun kuleler, şatolar, katedraller kadar yükselsin, kitap olsun her yanımız...

    YanıtlaSil
  8. Kitap Hırsızı'nı bende yeni bir iki sayfa okudum şimdilik.

    Koku, Ruhlar Evi, Başkan Babamızın Sonbaharı, Yüzyıllık Yalnızlık, Gülün Adı. Daha çok sayabilirim bende iz bırakan kitapları :)

    YanıtlaSil
  9. Bana da hep soruyorlar "Hepsini okudun mu?" diye. Ben bu sorulardan sıkıldığım için bir rafa okumadıklarımı yerleştirmekte buldum çözümü. Mesela "En üst raf okumadıklarım, diğerlerinin hepsini okudum." diyorum.
    Ekleyecek bir şey kalmamış kategorilere. Hepsi çok güzel, çok doğru.

    Ben ağustostan beri -İzmir kitap fuarına kadar- kitap almayacağım diye kural koymuştum kendi kendime. 3 kitap aldım maalesef bir indirimden. Ama o da kaçmazdı. :)) Onun haricinde fuara kadar almayacağım. Çünkü hem Balıkesir'de (memleketim) hem de Kuşadası'nda kitaplıklara sığamıyorum artık. Taşınırken de çok zor oluyor ayrıca. :(

    YanıtlaSil
  10. Aaaa, Türk Hava Yolları ile gelirken Cümleten İyi Yolculuklar kitabı tanıtılıyordu dergide. Ve kesinlikle okumalıyım dedimdi. Bir baktım ki masanı süslemiş bile.

    YanıtlaSil
  11. Kararsızdım yazıp yazmamakta ama artık şart oldu. Yok, buraya uzun yazıp işgal edecek değilim. Kendi çöplüğüme gidiyorum gayri...

    YanıtlaSil
  12. Tasnife bayildim :)

    Bu "hepsini okudun mu" diye soranlarin kitap alisverisiyle, o alisverisin hazziyla, kitapla kurulan inanilmaz bagla ve iliskiyle, okumak icin yapilan planlarla, okumaya ayrilmis kitaplarin masanin üzerine yigilmasiyla tamamen bihaber kisiler oldularina inaniyorum, bana soruldugunda da "hii okudum" :)) diyorum, ne diyim, neyi anlatayim..:)

    YanıtlaSil
  13. Melange,
    :)
    Haklısın valla, ne desen anlamazlar çünkü. Vakt-i zamanında bir tanıdık benim eve gelmiş ve "oo ne bu kitaplar, at gitsin" demişti :)

    YanıtlaSil
  14. Selgin,
    Çöplüktekileri okudum :)

    YanıtlaSil
  15. Buğdaycım.
    Masamı süsledi ama henüz kafamı süsleyemedi, sıra bekliyor:)

    YanıtlaSil
  16. Elif,
    Ben kitap konusunda kendime koyduğum hiçbir yasağa uyamadığım için yasak koymaktan caydım, istiyorsam alıyorum. Okuyamasam da dursun ne yapayım :)
    Kitaplıklara sığamama hali bende de mevcut ne yazık ki :)

    YanıtlaSil
  17. Aslı,
    Ben de elimdekini bitirinc eKitap Hırsızı'na başlayacağım.

    YanıtlaSil
  18. Baykuşum,
    Gırnatacı bana da hediye ama henüz sıra bekliyor. Kitap Hırsızı'nı okuyunca bilgi veririm sana.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  19. Yazılanlara katılmamamk mümkün değil Leylak Dalım. Bize de salonda ve çalışma odasında kitaplığı görünce aynı yorumu yapıyorlar. Sanki okumak garip bir davranışmış gibi... Oysa bir tadına varsalar onlar da elinden kitabı düşüremeyecekler ama .....
    Kuleler bizler için bitmez, bitmesin. Listem uzun benimde elimdekileri bir bitireyim...
    İyi haftalar, sevgiler.

    YanıtlaSil