Pek faal bir Cumartesi idi. İlk önce Galeri Kara'da açılmış olan "New Yorker/Kent Vatandaşlığı" isimli fotoğraf sergisine gittik. Buyrun birkaç örnek:
Attila Durak
Jamel Shabazz
Joseph Holmes
Michael Mundy
Mustafa Önder
Robert Herman
Bu güzel ve ilginç ahşap heykelse galerinin arka bahçesinde, eski sergi afişlerinin arasında duruyordu.
Sergiyi gezdikten sonra rotayı Atatürk Kültür Merkezi'ne kırdık, "İran Kültür Günleri" etkinliğini ziyaret için. Aşağıdaki fotoğraflar da oradan:
Tezhip, Seramik ve Hatem (sedef kakma) sanatı örnekleri
Deri üstüne minyatür
İran halıları
Herbir motifin tek tek ahşaptan oyularak yapıldığı bir tablo
Dokuma örnekleri
Eski İran kadın giysilerinden bir örnek
İranlı bir müzik grubunun dinletisi
Ve İran yemeklerinin tadına bakılarak yapılan final: Keşkî Baldırcan ve Safranlı Zerde. Keşkî baldırcanın içinde keşkek, soğan, patlıcan, safran ve köri vardı. Bizim damak zevkimize ağır geldi biraz. Safranlı zerde ise sütlacın safran eklenmişi, hafif bir tatlıydı. Zaten bütün yemeklerde safran var. Biz diğerlerine rağbet etmedik ama safranlı pilav, Berk kebabı, arpa çorbası insanların en çok yedikleri çeşitlerdi. İstanbul'daki bir İran lokantası çadır kurmuş yemek servisi yapıyordu. Temiz, düzenli ve hesaplıydı lakin köri ve safran ağırlıklı baharat kokusu yemek çadırını, bizim üzerlik dediğimiz tohumun tütsüsü de AKM'yi doldurunca alışık olmayan bünyeye biraz fazla geldi. Yine de şimdiye kadar düzenlenen yöresel ve ülkesel etkinlikler arasında en ilginç ve kapsamlı olanıydı. Şimdi İran'lı bir seramik sanatçısının yaptığı iki minik vazoya ve yukarıdaki minyatürleri çizen kadın sanatçının elinden çıkma bir magnete sahibim. Kısa günün kârı budur.
Gün bu kadarla bitmedi, devamı bir alışveriş merkezinde geldi ama o kısım yorucu ve sıradandı, hiç sözetmeyim daha iyi. Cümleten iyi hafta sonları diliyorum...