Sayfalar

11 Haziran 2012 Pazartesi

YAZIN İLK KİTABI


Yeni haftaya en son okuyup bitirdiğim kitabın ruhumda bıraktığı doygunluk ile başladım: "Dünyanın Bütün Pastaneleri/Didem Ünal". Kitabın ismine kanıp yanlış anlamayın, pasta tarifi, pastane adresi falan yok. Bu kitapta sürekli düşünen, hayaller kuran, olayları irdeleyip sonuçlara ulaşan küçücük, mutsuz, yalnız, canı sıkılan, üstelik şişman olduğu için sürekli eleştirilip kısıtlanan bir kız çocuğu var: Ş.... Kız.

Ş.... Kız bir yandan şefkat ararken bir yandan etrafındakilerin ikiyüzlülüklerini, yalanlarını, şişkin egolarını, hırslarını, yetersizliklerini, korkaklıklarını, sevgisizliklerini dile getiriyor. Kendine çözümler ararken bizi sarsıyor, düşündürüyor. Hem bütün içtenliğiyle kendini anlatıyor, hem de "akbabalar" olarak adlandırdığı anne-babasını, annesinin gıcık psikologunu, apartman yöneticisi doktor komşuyu, evli çift  B.&Y.'yi, kapıcı Dik Kaya'yı, Sıska Bacaklı Kız'ı, çatı ustasını, Pastacı Kadın'ı ve daha birçok kişiyi anlatıp bizi kendimizle yüzleştiriyor. Kitabın son satırını okuduğunuzda ağzınızda pasta tadından ziyade tuhaf, kekremsi bir lezzet kalıyor. Kapağı kapatıyor ve iyi ki okudum diyorsunuz.

Şöyle bitiyor kitap:
"Düşlerde herşey mümkün...
Düşlerde, hatta gerçekte de, hakkı iyilik, güzellik olanın pastasına bal katmak mümkün.
Kalbi insafsızlıktan kurumuş olanınkine de zehir..."

Siz de okuyun, pişman olmazsınız...

Dünyanın Bütün Pastaneleri/Didem Ünal
Ayizi Kitap/Mayıs 2012/318 sayfa

14 yorum:

  1. 'Keşke Benim Olsa' listem sayenizde kabarıyor.
    Bir okunacak kitap daha!
    Teşekkür ederim bir kaç gündür hevesli hevesli bu kitaptan bahsetmene ablacım, sayende 'ele geçirilirse muhakkak okunacaklar'da ilk beş sıraya oynuyor :)

    YanıtlaSil
  2. En kısa zamanda alıp okumaya başlayacağım.

    YanıtlaSil
  3. Leylak Dalim boyle pastali tatlili kitaplari bulup bulup koyuyorsun bloga sonra merak ediyorum nasilmis diye :)
    Bu sefer durum raporu alip oyle okumaya niyetlenecegim :))

    YanıtlaSil
  4. Merhaba,

    Sergül Kato sayesinde blogunuzu farktettim. Rengi ve içeriği beni çok mutlu etti. Ankara buluşmasını ilgi ile okudum. Blogger değilim keşke olabilsem ama takip ettiğim sınırlı sayıda (şimdilik) blog ile sanki bir dost ortamındaymışım gibi hissediyorum. Paylaşımlar Ankara'daki günlük yaşamımın tozunu siliyor, ses, renk can geliyor sanki.

    Blogunuz iyi ki var.. Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  5. Merak ettim bu kitabı da, çok ilginç kitap önerileri geliyor sizden. Bu arada fotoğraftaki dondurma kesinlikle insanın aklını çeliyor.

    YanıtlaSil
  6. Vladimir,
    Çok beğendiğim bir ilk kitap oldu...
    Fotoğraftakinin dondurma olmadığını, dondurma şeklinde seramik bir kutu olduğunu söylesem aklınızın çelinmesi geçer mi acaba:))

    YanıtlaSil
  7. Ozlemy,
    Güzel sözlerinize çok teşekkürler. Gerçekten buradaki paylaşım ortamı çok keyifli, günün birinde belki siz de bir blog açarsınız.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  8. A-H,
    Bunun diğeriyle uzak yakın alakası yok canım, kesinlikle öneririm, çok beğendim ben. Gönül rahatlığıyla alıp okuyabilirsin:))

    YanıtlaSil
  9. Droplet,
    Umarım beğenirsiniz...

    YanıtlaSil
  10. Ellaaa,
    Al balam al, eminim beğenirsin:)) Türkiye'ye gelince sermayeyi senin Bal'a yükleyeceksin gibi geliyor. Neyse o zaman yine sende kalır para:))

    YanıtlaSil
  11. Ne guzel yazmissin Leylak dalim hemen gidip kitabi alasim geldi bulurum herhalde cherborug meydaninda;)

    YanıtlaSil
  12. Bestecim,
    Bulamazsan haber ver hemen göndereyim. Ne de olsa posta Fransa'da Türkiye'den daha hızlı işliyor. Ciddiyim, gönderebilirim. Sevgiler...

    YanıtlaSil