Sayfalar

5 Nisan 2010 Pazartesi

ANTALYA'NIN KUYULARI, ÇAYIR ÇİMEN KIYILARI A LEYLİM

Dün sırtımıza vuran güneşin kemiklerimizi ısıtan sıcaklığının verdiği keyifle uzun bir yürüyüş yaptık. İlk molayı yukarıda fotoğrafını gördüğünüz muhteşem görüntünün önünde verdik. Burası denize açılan derin bir dere yatağı ve her yıl bu zamanlar mor salkım ve erguvanlar orayı bir cennete çevirir. Aslında manzara çok daha görkemli olurdu ama bu yıl ya biz geciktik ya da onlar erkenciydi, hafiften geçmeye başlamış. Hemen yan tarafta bir resmi dairenin lojmanları var. Önünden her geçişte orada çalışıp yukarıdaki manzaraya bakan evlerden birinde oturmayı düşlemişimdir, insan bayıltıcı kokuya ve renk cümbüşüne takılıp bütün gününü pencere önünde geçirebilir.

İkinci molayı bir çay bahçesinde verdik. Yukarıdaki Yat Limanı manzarası eşliğinde, çiçek içindeki iki turunç ağacının altına yerleştirilmiş masamızda mis kokudan esriyerek çaylarımızı yudumladık. Daha sonra arkadaşlarımız ellerinde simit ve peynirlerle gelip çay molamızı ziyafete dönüştürdüler.

Ördekler dedikodu yapıyor, üçü gaga gagaya vermiş diyorlar ki: "Şu kadın epeydir görünmüyordu, gelmiş yine. Artık bıktırır ikide bir elinde makinesiyle gelip fotoğrafımızı çekerken". Soldaki daha olgun, uyarıyor onları: "Öyle demeyin gençler, bu fırsatı değerlendirin. Belki sayesinde biri keşfeder sizi fotomodel olursunuz".

Aynı yolu tersinden yürüyerek geri dönüş yaptık ve acıkan karnımızı doyurmak için "Piyazcı Ahmet"in mekanını şenlendirdik. Şiş köfte ve Antalya usulü piyazdı menümüz. Şiş köftenin fazlaca bir özelliği yoktu ama piyaza söyleyecek söz bulamıyorum. Kullanılan fasulyenin lezzetinin yanısıra Antalya piyazına tahin eklenir ki piyazla pek arası olmayan beni bile râm etmiştir kendine. Tahin, fasulyenin haşlama suyuyla inceltilir ve eklenir piyaza. Ayrıca yumurta ve domates ilavesi de yapılıyor ama ben sevmediğim için istemedim. Antalya'ya yolunuz düşerse yemeden gitmeyin.

Şimdi Çiçek hanımı merak edeceksiniz, kendisi iyi. Saksının içinde büzülmüş oturuyor, az evvel ziyaretinden geldim. Annesinin günahını aldık, kaçmamış doğum izni bittiği için işe başlamış. Bu sabah emzirme iznini kullanarak gelip doyurdu bebesini. Yalnız akıl erdiremediğim birşey var, diğer yumurta yok olmuş. Gülbahar hanım imha etti galiba ikinci bebeği doğmadan. Ne diyeyim kendi bileceği iş, doğmuş kızını ihmal etmesin de, zira ne yapsak beslemeyi başaramamıştık dün gece. Gözümün önünde ölmesine dayanamam.

"Roza'nın Gözleri" bitti. Konu ve edebi yönden pek parlak bir kitap değildi ama Mardin-Midyat yöresini ve Süryaniliği anlattığı için ilgi çekici geldi ve çabucak okuyup bitirdim. Şimdi kendime bir kahve yapıp yeni bir kitaba, "Beton Bahçe"ye başlayacağım. Kendime iyi okumalar, sizlere de iyi bir hafta diliyorum...

12 yorum:

  1. Sevgili Leylakcığım o yardan aşağı atlayı veresim geldi vallahi. Ben orayı hiç böyle mor salkımlı görmemiştim, belkide fark etmedim. İnsan herşeyi uzaktayken daha iyi fark ediyor.İç geçirip takvime bir çentik daha atıyor, sevgiyle öpüyoruz kızımla birlikte...

    YanıtlaSil
  2. allah'ım nasıl bir yerde yaşıyorsunuz siz!!!?kıskanıyorum.ben de emekli olduğumda böyle bir hayat istiyorum.aslında emekli olmayı beklemesem mi :))) piyazlar,simit+peynir+çay üçlüsü ve bu muhteşem manzara.allah'ım lütfen bana da akdeniz veya kıyı ege'de yaşamayı nasip et.ördekler de sizi bulmuş bir de şikayet ediyorlar.nankörler. :)))

    YanıtlaSil
  3. ne mutlu..bu güzel günü bizimle paylaştığınız için teşekkürler..fotoğraflarınız ve anlatımınız her zamanki gibi etkileyici..

    YanıtlaSil
  4. İyi ki varsın. Nasıl huzur ve yaşama sevinci veriyorsun insana... Resimler, duygu, keyif.
    Her şey gönlünce olsun Leylak' cım...

    YanıtlaSil
  5. Ohhhhh o limandan efil efil bir esinti geldi bana, ne güzel! Çiçek hanımın iyi olduğuna çok sevindim.İyi okumalar Leylakcığım.

    YanıtlaSil
  6. Erguvanla karışmış mor salkım!
    Off ki, off!
    :))

    YanıtlaSil
  7. sizinle beraber gezdik yine, teşekkürler :))

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel anlatmışsınz yine. özellikle ördeklerin repliğine bayıldm :-) sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. nurşenciğim,
    ben hoşgeldin dedim mi hatırlıyamıyorum,
    hayatın dilerim baharlar arasında bizlere gösterdiğin bu güzel paylaşımlarla çoğalsın canım.
    ne güzel resimler..
    ilaç gibi .........

    YanıtlaSil
  10. Nurşen'ciğim senin fotoğraf eşliğindeki Antalya yazılarını okudukça Antalya'yı daha çok seviyorum:)

    YanıtlaSil
  11. Piyazcı Ahmet Aksu daki mi? :)
    Şu piyazı ben de sevemedim gitti..

    YanıtlaSil
  12. Sevgili arkadaşlarım,

    Güzel sözlerinize, beğenilerinize kendim ve Antalya adına çook teşekkürler. Ayrıca yavru kuşumuz Çiçek iyi, büyüyor. Fotoğraflar gelmeye devam edecek, umarım bıktırmam ama bu ara Antalya gerçekten çok güzel.
    Hepinize çoook sevgiler...

    Not: Tuana, Piyazcı Ahmet Aksu'da değil Antalya'nın içinde...

    YanıtlaSil