Sayfalar

21 Ocak 2010 Perşembe

BİR MİMDİR, İKİ MİMDİR...


Kararmış bir gökyüzünün altında, kararmış bir odada, kar bekleyerek karga kovalıyorum. Sonuncusu yalan tabi uysun diye yazdım. Fakültedeyken daktilografi dersi alırdık, orada işaret parmaklarını çalıştırmak için yazdırılan bir cümle vardı, ona benzedi: "Kara kara kartallar karlı tarlalar ararlar". Faideli bir alıştırmadır kendileri, kıvrak bir dansöze döndürür işaret parmaklarınızı, ömür boyu unutmazsınız, parmak kendiliğinden gider tuşun üstüne. 10 parmak daktilo yazmayı ilk öğrendiğim yıl kim ne söylerse kafamın içinde onu daktilo ile yazardım. Hayalen o kadar çok yazdım ki herkesten çabuk öğrendim. Aaa, fakülte, daktilografi falan deyince hatırladım, bu gece rüyamda yıllardır bırak görmeyi, hatırıma bile getirmediğim bir sınıf arkadaşımı gördüm, hayırdır inşallah, hayırdır in-şal-lah, Meliha usulü. Yahu ne tuhaf belleğimiz var, gayya kuyusu gibi. Öğüt kardeşim kullanılmayan bilgiyi, çöpe dönüştür, suyunu sık, posasını uzaya savur. Yok yapar mı hiç, üstüne üstlük adını, sıfatını sildiğin, geçmişin derinliğine gömdüğün lüzumsuz birini getirir rüyana sokar ama kalemini nereye koyduğunu unutturup fellik fellik aratır. Neyse geçelim; elimde bekleyen iki adet mimim var, kullanım süresi dolmadan harcayalım. Esasen mim yazmayı hiç sevmiyorum, hele de ciddi konularda ama arkadaşlarımı kıracağıma kafam kırılsın deyip önce Sünter'in yolladığı mimden başlıyorum.
Şu sorulara cevap verilecek:
1) Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
2)Seçim barajı kaldırılsın mı? Neden?
3)Adayların belirlenmesinde nasıl bir yöntem uygulansın?
4)Yargı bağımsızlığı sizin için ne anlam taşıyor?
5) (Beşinci soruyu siz belirlemek durumunda olsaydınız neyi öğrenmek isterdiniz?)

1- Tabii ki dokunulmazlıklara dokunulsun istiyorum. Sıradan vatandaşa ne kadar dokunuluyorsa onlara da o kadar dokunulsun istiyorum, hem de her konuda.
2- Seçim barajının kaldırılmasından yanayım ama değişen birşey olmayacağı düşüncesindeyim. Her konuda olduğu gibi bu konuda da önce halkın eğitilmesi gerektiğini düşünüyorum.
3- Adaylar belirlenirken genel başkanının keyfiyetinin 1. tercih sebebi olmadığı bir yöntem geliştirilmesi arzusundayım.
4- Bir ülkede güvenebileceğim ve emin olduğum en önemli şeyin "yargı bağımsızlığı" olmasını istemekteyim, arzu etmekteyim hatta yalvarmaktayım.
5- Eğitimci olarak öğrenmek istediğim şey, her hükümet döneminde yönetimde olanların pekçok okulda eğitimin, öğretimin ne kadar yerlerde süründüğünden haberlerinin olup olmadığıdır. Kişisel isteğimse öğretmen olarak atanacakların üniversitelere en yüksek puanla alınıp, her konuda en zor sınavlardan geçirildikten sonra eğer gerçekten buna uygunlarsa atamalarının yapılması yönündedir.

Ben kime paslasam acaba bu mimi?
Zehra Öğretmen'ime, Begonvilli Ev'e ve Gökçedeniz'e yolluyorum, kolay gele...

Şimdi gelelim çizgilerine bayıldığım sevgili Şuşu'nun mimine:
Hakkımdaki 7 ilginç şeyi yazmam gerekiyormuş. Yahu ben baştan aşağı ilginç bir kadınım, 7 ne demek 77 tane çıkar deeermişim:)) Hay Allah ha deyince de aklına gelmiyor ki insanın, yazalım bakalım:

1- Her çeşit abur cubura hayatımın her döneminde bayıldım, çocukkken de, gençken de, şimdi de. Her yeni çıkan abur cuburu denerim, marketlerdeki yeri benden sorulur, güzel olanların reklamını yaparım herkese.

2- Takı olarak küpe tutkunuyumdur. Küpe takmadan sokağa çıkmam, unutup takmadan çıkarsam yakın bir yerdeysem döner takarım, geri dönemeyecek bir yerde farkedersem gün boyu huzursuz olurum sanki bir aksilik olacakmış gibi.

3- Batıl itikatlara hiç meylim olmadığı halde ters çevrilmiş bir terlik çok rahatsız eder beni, başkasının evinde olsam bile düzeltirim.

4- Resmen bir bibliyofilim. Basılı her türlü şeyi okumak isteği duyarım, kitap ve benzeri şeylere aşk ile bağlıyımdır. Kitaplarıma çok özen gösteririm, yıpratmadan okurum, yıpratanlara hele sayfasını kıvırıp bükerek okuyanlara deli olurum. İlk sayfasına mutlaka adımı, aldığım ay ve yılı ve aldığım kitapçıyı yazarım.

5- Bazı konularda manyakçasına tasnifçi ve arşivciyimdir. Bütün digital fotoğraflarım bilgisayarda gün, ay, yıl olarak klasörlere yerleştirilmiş şekilde durur. Karta basılı fotoğraflar ise albümlerde tarih sırasına göre dizilmiş ve altlarına çekildiği yerle ilgili not düşülmüş olarak bekler. Sinema, tiyatro, konser biletlerimi, sergi broşürlerini, seyrettiğim oyunların program dergilerini, bana gelen her türlü yazılı notu, mektubu, kartı saklarım. Yakında çöp eve dönüşeceğiz.

6- Bir ajanda tutkunuyumdur. Her yılbaşı mutlaka en az iki tane alır ve kesinlikle kullanırım.

7- Şarkıları klip olarak izlemekten nefret ederim. Klibini izlemek zorunda kaldığım şarkıları çok seviyor olsam bile soğurum. Şarkı benim hayal gücüme kalmalı.

Bu mim çok dolaştığı için yönlendirecek kişi bulmak zor olacak. Paslayacağım bakalım, daha önce cevap vermeyenler yazarlar.
Asucuğuma, Nefis Kadın'a, sevgili Özlem'e, Prensesim Kunegond'uma, Şeniz'im şirinime yolluyorum, daha fazla cevap vermemiş bulamadım. Kolay gelsin.

Bugün blog sayacıma ara ara baktığımda bir insan kalabalığının günün değişik saatlerinde benim "Kermes" yazısını okuduğunu farkettim. Bu ilgi niyedir çözemedim, pek matah bir yazı değildi. Şu anda bile bir kişi o yazıyı didiklemekte, bir ara 7 kişi başında kavga etmekteydi:) Şaka bir yana gerçekten şaştım bu işe...

Not 1: Yukarıdaki fotoğraf 2.mimin gereği olarak konulmuştur, bilginize...
Not 2: Bu postun bu kadar uzamasının vebali de mim yollayanların boynunadır o da bilginize:)))

19 yorum:

  1. Öncelikle teşekkürler:)
    Demek ajanda tutkunusunuz çokkk sevindim.
    Bende çok severim renk renk,ebat ebat bir kaç tane olsun isterim muhakkak.
    Hemen adresinizi istiyorum size ajanda gönderebilmeyi çok isterim:)

    YanıtlaSil
  2. mimleri bana paslamadığın için seni kutlar gözlerinden öperim:)))

    Şu ilginçlikler konusu çok dolaştı bir ara bana da gelmişti. En ilginç huyum sesini bildiğim yazarları okuyamamdı. İlk kez Can Dündar bana Uzaklar ı, bütün gece kulağıma sesli sesli okuyunca tırsdım anah dedim ben şizofren falan olmayayım. Sonra Sen Yılmaz Erdoğansın tut bana Hijyenik Aşkları oku. Üle bırak ben okurum diyorum yok. Neyse aşıyoruz yavaş yavaş. Yoksa Elif Şafak bana mıyıl mıyıl kitap okusa heheheheh.

    Öptüm çok çok ay bide dur kucaklayayım...

    YanıtlaSil
  3. Lalecim, iyi kötü tanıdık galiba di mi:))
    Ya dediğin doğru, sesini bildiğin yazarları okumak çok komik oluyor. Bana da Nazlı Eray'da öyle olmuştu, okumuyorum, dinliyorum kadını ama ben onun sohbetlerini yazılarından daha çok sevdiğim için iyi gelmişti. Hatta bir imza gününde kendine de söyledim, çok hoşuna gitti.
    Komik kadın, ben de seni kucaklar öperim caanım...

    YanıtlaSil
  4. Şuşucum, mail attım canım sana. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  5. Sen kaçar mısın çiftine sobelendin gördün mü.
    Cevaplarını okuyunca gördüm ki ilginçlik konusunda birbirimizin tastamam zıddıymışız. Yedi hariç. Bir de ters terlikler. Gerçekten klipler şarkıların müzikal değerini (eğer varsa) yokediyor.
    Belli bir sayı kural var mı, kaç kişiye yollanması gerekiyor bu mimlerin?

    YanıtlaSil
  6. Ya sorma Asucum, yağmur, dolu meselesi:)) Klip çıktı mı benim de cinim tepeme çıkıyor valla.
    7 kişiye paslanacak sanırım bu mim ama gördüğün gibi ben ancak 5 kişi bulabildim yanıtlayacağına güvendiğim.
    iyi akşamlar dilemekteyim.

    YanıtlaSil
  7. Bana bu mimi paslamakla iyi mi ettiniz acaba?:) Bunu söylememin nedeni de şu; bu konularda ağzımı açarsam kapamak nedir unutabilirim. Açıkçası her an gündem değişir gibi olsa da bu tür rahatsızlıklarımız her tür gündemin temel zemininde var olduğu için çok kafa patlattığımız, konuşup konuşup başa döndüğümüz konular bunlar. Bir kaç tümce ile geçiştirmek yerine belki bu tür rahatsızlıklarımızı ve fikir alışverişlerimizi sergileyebileceğimiz bir blog sayfası oluşturabiliriz. Sevgiler selamlar.

    YanıtlaSil
  8. Sevgili Leylak Dalım'cımi ilk mimde bende mimlendim, Asuman ablacım tarafından. Cevapları yazınca da seni mimlemek istedim ama yazılarının konu olarak biraz daha farklı olduğu için vazgeçmiştim. ama değil miki sende sobelenmişsin hayırlı olsun.
    2.mimde beni mimlediğin için teşekkür ederim. Sanki daha önce böyle bişi cevaplamıştım yazılarımı bi kontrol edeyim. ama mutlaka bişiler çıkartırım accayipliklerde üstüme yoktur :))
    son olarak kendi blog sayfamdaki kumanda panelimden senin sayfana ulaşıpta yorum yazınca virüse yakalanıyordum ya yeni bi yol buldum blog adresimi açmadan önce yorumu yazdımmı olmuyorrr...

    YanıtlaSil
  9. Leylak HAnımcığım,
    Ben de küpe tutkunuyum. Ola ki küpesiz çıktım sanki pantolonsuz çıkmışım gibi hissederim :)))

    YanıtlaSil
  10. Sevgili Çoban Yıldızı,
    Küpesever arkadaşım şu Hanım'ı kaldırıyorduk hani:))

    YanıtlaSil
  11. Nurşen'cim.. aldım gittim...

    YanıtlaSil
  12. öğretmenlerle ilgili fikrinize katılıyorum.ama maalesef öğretmen kalitesi giderek düşüyor.ben de eğitimin tek kurtuluş yolu olduğunu düşünenlerdenim.benim de ankara'da öğretmenlik yapan çok sevdiğim idealist bir öğretmen arkadaşım var.hatta geçen yıllarda milli eğitimde kitap komisyonunda çalıştı.ondan eğitim camiasının durumunu dinledikçe ülkenin neden bu halde olduğunu çok daha iyi anlayabiliyorum.bu arada o arkadaşım da küpesiz dışarı çıkmaz ve deli gibi okur.mimleri okudukça sizi neden severek okuduğumu tekrar anladım.siz de benim içime arkadaşım gibi huzur veriyorsunuz.:)))

    YanıtlaSil
  13. Sevgili Leylak,
    tesekkür ederim yanitladigin icin:)

    Haa birde Ayciyi sen yetistirseydin bu kadar benzerlik olmazmis herhalde:))

    Herseyi arsivlemek, Küpe degil ama yüzük delisi olmak, Dergilerden evimiz yakinda cöp ev olcak.

    Ajanda tutkunlugu.Her yil mutlaka iki üc tane alir icine kolajlar yapar, Yazilar yazar.
    Sinema, tiyatro, sergi, fuar,biletleri ucak biletleri bile biriktiriyor:)
    Sasirdim valla okuyunca:))

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  14. Hocam hocam,
    Ben de küpe takmadan çıkmam kulübündenim. :))
    Gerçi siz bin karizma George Clooney'e laf ettiniz, ama, hadi neyse...
    :PP

    YanıtlaSil
  15. Ekmekçim, bidenem,
    Senin için George Clooney'i, Brad Pitt'i, Matt Damon'u bile severim, yeter ki kızma:) Takalım küpelerimizi, gidelim sinemaya görelim filmleri, değil mi cancağızım:))

    YanıtlaSil
  16. Süntercim,
    Sen istersin de ben yanıtlamam mı:))
    Ayci ile karşılaşsak çok iyi anlaşacağımıza eminim tam benim kafama göre. aramızda 3-5 yaş varmış önemli mi, biz arkadaş olur gezeriz:))))))

    YanıtlaSil
  17. Kara kitapçım,
    Sağol canım, sana huzur veriyorsa yazdıklarım çok sevinirim. Hadi bakalım bekliyorum şu diyet nasıl sonuçlanacak, iyi olursa ben de deneyeceğim, kolay gelsin:))

    YanıtlaSil
  18. Ay yok şekerim, abartmayalım lütfen!
    George dedim ben, bütün çeteden hoşlandığımı söylemedim, di mi ama? :)))

    YanıtlaSil
  19. Peki Ekmekçim, kızma. George'u tek geçelim, diğerleri çöpe:))

    YanıtlaSil