Pazar gününü evde pinekleyerek geçirdim. 2 bölüm "Mezarlık" dizisi izleyeyim diye geçtim bilgisayarın başına, bitirdim bıraktım. Polisiye sevdiğimi söylemiştim, bu dizi iyi geldi bana, oyuncular da iyi iş çıkarmıştı, umarım 3. sezon da çekilir. Bölümlerden birinde kızının katilinin peşine düşen Hasan komiser rolündeki Şehsuvar Aktaş'a şöyle bir şey söyletti senarist: "Bu dünya bir ada, bir hayırsız ada. Bizi birbirimizi yiyelim diye buraya attılar". Bu sözü 1910 yılında İstanbul'dan toplanıp Sivriada'ya yollanan sokak köpeklerinin orada açlıktan, susuzluktan ölmesinin ve adanın adının Hayırsız Ada olarak değiştirilmesinin anlatıldığı bir anekdottan sonra söyletti, böylece gündemdeki sokak hayvanlarının toplatılması olayına da bir nevi gönderme yaplmış oldu.
Günün devamında birtakım gündelik işlerle uğraştım, akşam yemeği için ıspanak kavurdum, yeni başladığım "Böcekleri Seven Kadın" kitabından 60 sayfa kadar okudum. Niyetim geceyarısı 02.30'da başlayacak Oscar törenini izlemekti ama daha gece bitmeden uykum geldi. Saati kurup 2 saat kadar uyudum ve alarmla uyanıp Disnel Channel'in başına konuşlandım.Sabahın 6.30'una kadar sürdü tören. İnatla direndim, bittiğinde sarhoş gibiydim, filmler de, ödüller de saçmasapandı, beni ilgilendiren kısım kırmızı halıydı. Malum geleneksel yazıyı yazmam gerekiyordu. Bilgisayarı kapatıp yatmaya gittim ve 9.30'da müthiş bir baş ağrısıyla uyandım.
Sonuçta epey uğraşıp Oscar yazımı yazdım. O da birazdan yayına girecek, okuyun eğlenirsiniz. Bugünlük bu kadar olsun, malum uykusuzum. Yeni haftanız güzel gelsin...
Nurşewn ablacım bu bir günlükleri ne ben anlamadım :/ Çelınc gibi bir şey sanırım. Konuları göremedim, belki ben de başlarım. Bloga yazı yazmak için belki bahanem olur
YanıtlaSilKonu falan yok Şebocum, önemli olan her gün yazmak mart ayı içinde, başlığı kendin belirleyip istediğin gibi yazıyorsun. Mindmills başlattı, Bir Günlükleri diyerek biz de izinden gittik ama o ismin koyman da şart değil, kafana göre takıl tek şart her gün yazmak.
Silİlk iki günün günahı olmaz bence :))) Bu akşam başlayabilirim ;)
SilMerhaba Oytunla Hayat. :) Ara ara yeniayla birlikte bir ay boyunca her gün yazıyorum. Bazen sevgili blog arkadaşlarımı da beraber yazmaya çağırıyorum. Bunu aralık ayında bir denemiştik. Bu sefer 28 Şubat'taki Balık yeniayıyla başladık, 29 Mart'taki bir sonraki yeniaya dek devam edeceğiz. 28 Mart son gün. Herkes kendi köşesinden sesleniyor, içinden ne gelirse. Nİyet her gün yazmak ama araya hayat girerse de olduğu kadar. BİR Günlüğü ismini veren benim çünkü Balık dönemi birlik duygusu yükselir, bizi manevi birliğe çağırır. Sevgili Leylak Dalı ile birlikte bu başlığı kendi köşelerine taşıyanlar oldu ve şimdi tam da bu yeniayın içini dolduruyor gerçekleştiriyor gibiyiz. Umarım siz de katılırsınız. On kişi olduk bile. :) Sevgiler..
SilEdip Akbayram'ın hepimizde bir anısı var sanırım. Her şarkısının gönlümüzde ayrı bir yeri...nurlarda yatsın
YanıtlaSilOscar yazısında yine döktürmüşsünüz, koptum. :) Sizinle ilk tanıştığımız zamanlarda ben de canlı yayın izler, sabahı ederdim. Artık uyku daha tatlı geliyor. Sanırım bu sene seyretmek için peşinden koşmayacağım. Biraz Conan'ı kurcalarım, fena değilmiş. Demiciğin alamamasına üzüldüm, Mikey için sevindim. Bir de Cythia'yı seviyorum ben, yeni favori kişim o. Sevgiler Oscar'anımcım :)
YanıtlaSilYazıdan uykusuzluk hiç hissedilmiyor vallahi, azminize sağlık önce gidip o yazıyı okumuştum yine mükemmel. :)
YanıtlaSilBu yıl Oscar hiç konu olmadı, pek takip etmem ama seçilen filmi hiç duymamıştım. Ama Oscar töreninde ziyafette yemek takımları Karaca'nınmış:) Bizi ilgilendiren kısmı buydu sanırım başka bir haberini pek duymadım.
YanıtlaSil