Sayfalar

24 Eylül 2021 Cuma

DİZ ÜSSÜ ALFA'DA BİLDİRİYORUM / YILDIZ TARİHİ 24 EYLÜL

Bugün Diz Üssü Alfa'dan çıkmak durumunda kaldım, zira saçlarımın kesim zamanı gelmişti. Sabah erken saatte tenha olacağını düşünerek Füreya'yı alıp yola düştüm. Lakin hain Füreya merdivenden inerken tuzak kurdu bana. Tam da "Yaşasın, artık merdivenden nisbeten rahat iniyorum" diye düşünüyordum ki Füreya kaydı. Kendi kendime nazar değdirmek böyle olur, bereket toparladım, trabzana tutunarak düşmekten son anda sıyırdım. Kime söylesem "Dikkat etsene" diyor. Arkadaş benim dikkatimle olmuyor, henüz kıvama gelmedi yürüyüşüm, her an boşalıverme ihtimali var dizlerimin, normal insanlar gibi rap rap basamıyorum. Üstelik bu defa kabahat bende değil Füreya'da idi, böyle devam ederse onu da Aliye gibi emekliye ayıracağım görecek gününü. Beni korusun diye aldım, kendini korumaktan aciz, sarsak şey 😀

Neyse verilmiş sadakam varmış, toparladım, "istikamet kuaför" diyerek yürüdüm. Eve yakın zaten, ortalık tenha idi, karşımdan sigara tüttüren bir gençten başka kimse gelmedi, ben de ayılmadım vaziyete. Tam kuaförün kapısına geldim ki jeton düştü. Maskem yok, amanın ben nerelere gidem 😀 Eve dönüp alsam diye düşündüm ama ne yolu, ne merdivenleri inip çıkmayı gözüm yedi. Kuaföre seslendim "Bana bir maske veriver" diye, onda da yokmuş, arkadaş al bir kutu koy tükkanına, benim gibi şaşkınlar gelebiliyor netekim. Neyse tanışız kendisiyle ya, "Ten otur abla, ben marketten alır detiririm" dedi. Az sonra fareyi kuyruğundan tutar gibi lastiğinden tuttuğu bir maskeyle geldi. Normal şartlarda insan eli değmiş maskeye zinhar yaklaşmam ama mecburiyetten taktım. Sonuçta kuyruğundan tutmuştu di mi 😀 Bugün salaklığıma doymayım ben. Maskemi takınca oturdum koltuğa, "Kısa kes" dedim, "Aydın havası olsun", anlamadı, şaşkın şaşkın bakarken, "saçımı" dedim, "epeyce kısalt, Antalya'daki kuaförüm çok kalabalık oluyor, pandemide gidemiyorum, beni idare etsin bir dahaki gelişime kadar". "Peti abla" dedi, koltuğumu çekti ve akabinde televizyonu açtı. Niyeyse böyle bir huyu var, müşteriyi oturtur oturtmaz TV'yi açıyor, oysa ben deli oluyorum TV sesine. Sonra "kırt kırt" kesmeye başladı. Sohbet ederken dizlerimden ameliyat olduğumu öğrendi ve "Olmataydın keşke abla" dedi. "Tüh, keşke önce sana bi danışsaydım" diyemedim tabii ki. "Niye?" dedim. "Babamın ditleri de öyleydi, çok zorluk çekti" dedi, "Ameliyat oldu mu?" dedim, "Hayır" dedi. Eee o zaman noliy? Üstelik adam öldü geçen yıl. "Tüh tüh"etti durdu kesim boyunca, dizlerimin haline ben kendim bile bu kadar üzülmemiştim. Konuyu değiştirmek için küçük kızını sordum, "Otula didiyordu ama hatta oldu, bu hafta evde" dedi, salgın varmış, grip olmuş. Grip gerçekten salgınmış yalnız, millet maskeleri çıkarınca grip hortladı. Bir de havalar ani değişti, bünye uyum sağlayamadı. Sonra TV'deki ekonomi programına istinaden geçim sıkıntısından bahsettik, "parra, parra, parra" dedik, "o da bizde yok" dedik. Rü.çhan Çam.ay'ın şarkısı vardı "Parra, parra, parra" diye. İki gün önce yaşam öyküsünü okudum, şarkıyı hatırladım. Çam.ay aleni uçan daire hastası, sürekli uçan daire gördüğünden, böylece bazı olayların kendine malum olduğundan bahsediyor kitapta. Fena halde spiritüel bir ruh haline girmiş. Cinler, uzaylılar, ruh çağırmalar falan gırla gidiyor, amanın evlerden ırak 😀 

Konuşa konuşa kesimi bitirdik, yerde bir yastık dolduracak kadar saç birikti. Şaka maka epeyce de kısa kestirmişim, nasılsa kökü bende uzar gider. Zaten gübreye dikilmiş gibi uzayan bir saç türüne sahibim, ayda iki santim saç mı uzar yahu, buna boya mı dayanır? Sanırım birkaç ay kuaföre uğramam. Vedalaştım kendisiyle, "Dittatli ol abla" diyerek uğurladı beni sağolsun. 

Bugünlük bu kadar yeter, bir dahaki sefere Antalya'da görüşürüz diyerek veda edeyim, gidip günün son egzersizini yapayım. Şu mavi çam da size yoldaşlık etsim:



5 yorum:

  1. Ay çok saçma ve yersiz kaçabilir ama hakikaten yıllardır merak ediyorum, bilsen sen bilirsin. Bu Füreyagillerin ucuna iki tane tenis topu geçiriyor bazıları, onu neden yapıyor olabilirler bir fikrin var mı?
    Saçları güle güle kullan. 20 yıldır ilk defa omuz hizasında saç kestirdim gözüm alışamadı daha :)) Ama yıka yıka çık yahu çok kolaymış bu saç boyu. Ama ı-ıh galiba ben uzun seviyorum, olan olduktan sonra :)))
    Annemin dizler de çok fena, bu gelişimde artık "evet yavaş yavaş ameliyat yaklaşıyor.." diye itiraf etti. Doktor olduğu halde (belki de o nedenle) çok korkuyor :( Birşey de denmiyor tabii...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanıtı aşağıya yazmışım :)

      Sil
    2. Hemen araya kaynayayım :) Tenis topunun iki sebebi var: bastonu kaymasını ve çıkan sesi engellemek. Bir de top bastondan geri gelen darbeyi de yumuşatıyor.

      Düşme tehlikesi için çok geçmiş olsun. Saçlarınızı güle güle kullanın :)

      Unutmadan mavi çama aşık oldum 😍

      Sil
  2. Valla bilemedim Ceren, ben pek acemiyim baston konusunda, baksana korusun diye aldım Füreya kendini koruyamadı :) Acaba kaymasın diye olabilir mi?
    Bende epeydir kulak hizası kestirmemiştim, aynada gözüm eski saçlarımı arıyor ama benim saçım inanılmaz çabuk uzar. Özellikle yaptım Antalyada kuaföre gitmeyim diye, evden çıktığım yok zaten dizden dolayı. Ben de gençlerde uzun seviyorum, benim de çok uzun ve güzeldi gençken ama zayıflıyor zamanla, bir de üstten dökülmeye başladı benimki, canım sıkılıyor. O yüzden omuz hizasını geçirmiyorum.
    Annen haklı, dr olduğu için başına gelecekleri biliyor o nedenle kaçıyor ama korkunun ecele faydası yok. Ameliyat fasarya, haberin bile olmuyor, önemli olan sonrası. Yorucu, ağrılı ve insanı eve bağlayan bir süreç ama fazla geciktirmeden olsa iyi olur, tabii kararı kendi verecek, ben damdan düşen olarak konuşuyorum. Ameliyat öncesi artık yürüyemez hale gelmiştim ben. Şimdi inan daha iyiyim ve daha iyi olacağımı da biliyorum. önümüzdeki yaz maratona katılacağım :))) Annene destek atayım ben olsun ameliyat, zira başka çözüm yok, giderek artıyor sıkıntı.
    Çok öpüyorum...

    YanıtlaSil
  3. güle güle uzatın saçları örtmenim :) antalya da iyi gelecek eminim size. hastalıklar ankara'da kalacak, daha güzel günler başlayacak :)

    YanıtlaSil