Çocukluğumun ve ilk gençliğimin geçtiği canım Babil Kulesi'nde yaz tatillerinde ya da öğlenci olduğum günlerde en büyük zevkim anneannemin "Sigara" dediği Sierra marka, siyah renkli, önünde panjur benzeri beyaz bir tabla olan radyonun başına geçip "Arkası Yarın" dinlemekti. Çok nitelikli olurdu yayınlar, pek çok edebiyat klasiği hakkında ilk bilgileri daha okumadan oradan öğrenmiştim. Katyuşa Maslova ve Dimitri Mehlüdof; Tolstoy'un ünlü "Diriliş"inin kahramanları satırlardan önce sesleriyle yer etmişlerdi belleğimde. "Aile Çevresi"nin Döniz Hörpen'i ve Andre Maurois, Don Kişot, Şanço Panza ve Cervantes, tok bir sesin "Yaz gelince Urlalılar çardaklara göçerler" girişiyle başlattığı "Tütün Zamanı" ve Necati Cumalı kitaplardan önce "Arkası Yarın"larla girmişlerdi hayatıma. Hele bir tanesi vardı ki, ertesi günün olmasını iple çekerdim. "Arkası Yarın" başladıktan sonra dört farklı kız çocuk sesi duyulurdu sırayla: "Meg", "Jo", "Beth", "Amy" ve ardından aynı dört sesin katıldığı kocaman kahkahalarla "Küçük Kadınlar" anonsu yapılırdı. Sonrasında beni kimse rahatsız etmesindi. Kitabı öncesinde mi okumuştum, sonrasında mı hatırlayamıyorum. Zaten kitabı o kadar çok okudum ki zamanını hatırlamam mümkün değil. İlk olarak tüm çocukluğumuzun yayınevi İnkılap Yayınları ile girmişti eve, incecik, kırmızının hakim olduğu kapağıyla kısaltılmış bir baskı. Derken devamı olduğunu keşfettim; sırayla "İyi Zevceler", "Küçük Erkekler" ve "Jo'nun Çocukları". Harçlığımdan biriktirdiğim, bazen de babamdan kırptığım paralarla Kanarya, Karakedi ya da Fujiyama ismini taşıyan Yenimahalle'nın kırtasiye ağırlıklı küçük kitapçılarına koşardım. Sipahi daha sonra açılacaktı, ilk büyüklük kitabımı oradan temin edecektim: "Baharlar Açarken/V. Blasco Ibanez". Hiç bilmediğim bir yazarı kitabın adındaki bahara atfen tercih etmiştim sanırım 😀 Küçük Kadınlar serisini keşfettikten sonra arkadaşıma okumasını önermiştim. O da yaz tatilinde babasının işi nedeniyle geçici bir süre için gittikleri Bitlis'te kitapçıya girip "Sizde İyi Zevceler var mı?" diye sormuş. Görevli "Biraz beklerseniz getirtiriz" demiş. On dakika kadar sonra dükkana çırağın elinde pırıl pırıl bakırdan iki adet cezve gelmiş 😀Hâlâ güleriz buna aklımıza geldikçe.
Ben elimdeki Küçük Kadınlar serisini tekrar tekrar okurken bir yaz tatili günü yine Babil Kulesi'nden arkadaşım Filiz elinde kalın mı kalın bir kitapla çıkıp geldi. "Babam bana kitap getirmiş" dedi, arkasından da ekledi "istersen önce sen oku". Aşıka Bağdat, fareye peynir, bülbüle gül sual eylenmezmiş, Leylak'a da kitap sorulmaz tabii ki 😀 Hele de o kitabın üstünde "Küçük Kadınlar" yazıyorsa ve benim elimdeki dört kitabın toplamından daha da kalın bir kitapsa Filiz'e kırk yıl köle olunabilirdi bu durumda. Filiz'in evine gitmesini dört gözle beklemiş ve daha o kapıdan çıkar çıkmaz da kitabın kapağını açmıştım. Tüm kitapları içeren, çok kapsamlı bir baskı idi, bir daha da öylesine tüm aramalarıma rağmen rastlamadım.
Şimdi bunca lafı niye ettim? Çünkü gripal nedenlerle eve kapandığım şu günlerde ardarda izlediğim dört filmden biri "Küçük Kadınlar" idi. Bunca yıldır değişmeyen kitap kahramanın "Jo" rolünde ise şu garip isimli kız, Saoirse Ronan oynuyordu. 1994'deki yapımda ise Winona Ryder canlandırmıştı. Açıkcası ikisi de benim hayalimdeki "Jo" olmaktan çok uzaktı ama bir tercih yapmak gerekirse Saoirse daha gerçeğe yakındı diyebilirim. Son yapım kronolojik bir sıra izlemekten ziyade geri dönüşlerle vermişti olayları. İtiraf edeyim ki filmin başında Prof. Bhaer'i görünce "Bu da kim?" diye bir süre düşündüm durumu anlayana kadar. Filmdeki en tatlı şahsiyet ve rolüne cuk oturan kişi ise "Laurie" rolündeki Timothee Chalamet idi. Bayılıyorum zaten şahsına 😀 Meryl Streep teyzemiz de filmdeki büyük halalığa pek yaraşmıştı iki gözümün nuru. Kısacası film beklediğimi vermedi, heyecansız geldi ama Küçük Kadınlar söz konusu oldu mu bir kasaba tiyatrosunda sahneye konanını bile izlerim doğrusu. Bunu çoğunluk yapar galiba ki bugüne kadar defalarca filme ve diziye aktarılmış, buyrun afişler aşağıda:
1933
1949
1994
2019
2018 (150. yıl için)
1978 (TV filmi)
Son yapımda rol alanlar:
Marmee: Laura Dern
Joe: Saoirse Ronan
Meg: Emma Watson
Beth: Eliza Scanlen
Amy: Florence Pugh
Laurie: Timothee Chalamet
March Hala: Meryl Streep
Mr. March: Bob Odenkirk
Prof. Bhaer: Louise Garrel
John Brooke: James Norton
Mr. Laurence: Chris Cooper
Hannah: Jayne Houdyshell
Kitabı defalarca basılmış farklı ülkelerde ve internette incelediğinizde müthiş güzellikte kapaklar çıkıyor karşınıza. Elimde olsa hepsini toplar biriktiririm. Benden sonrası tufan nasılsa 😀Fakat hayalimde bazı güzel kapaklardan poster oluşturmak gibi bir düşünce var (itiraf edeyim Bu fikri Mina'dan çaldım), kısmet diyelim...
Film umduğumu vermese de Küçük Kadınlar'ı anmak için bir vesile oldu ve içime tüm seriyi yeniden okuma arzusu doldu. Benim gibi "Küçük Kadınlar"ı sevenlere selam olsun...