Sayfalar

5 Ekim 2017 Perşembe

GÜN 8

Mahalle bu aralar gürültüden yıkılıyor. Tüm bahar mevsimini yağmur drenajı çalışmaları nedeniyle kapalı yollar ve gürültüyle çalışan dinozor benzeri makinalarla geçirmiştik. Tam Ankara'ya gideceğimiz zaman çalışma bitti. Döndük geldik bu defa asfalt ve elektrik direği yenileme faaliyeti başlamış. Sabahın köründe başlıyor har har, gür gür, bip bip, arada bir langur lungur gecenin bir vaktine kadar. Üstelik caddenin diğer yönü trafiğe kapalı, o yönden otobüse binmek istersek bir üst caddeye yürümemiz lazım. Usandık bıktık. Geçen yıl sadece bizim sokağın kaldırımları 1 ayda 3 kere yenilendi. Asfalt ise doğal gaz, kanalizasyon, internet vs nedeniyle defalarca deşildi. Hasılı bu seslerle başladım güne. Bugün evde dinlenme günümdü, diz dediğin arkadaşın da istirahate ihtiyacı var, hafazanallah boş bırakırsan Cevriye bohçasını toplayıp geliverir sonra.

Kahvaltı vs faslından sonra hala bitiremediğim "İstanbullu Gelin"in başına geçtim ve iki fincan çay eşliğinde sonunu buldum. Ne hikmetse dizideki erkek nüfusun çoğu kırpık bıyıklı ve kirli sakallı bu sezon. Zerre sevmediğim Özücan Dengiz'inkiler bir de kırlaşmış, boyamaktan vazgeçmiş anlaşılan. Bir tuhaf duruyor o kır, kırpık bıyıklar, sir ağdayla alıvermek isteği duydum dizi boyunca :)

Sonra hamaratlığım tuttu, iki-üç parti çamaşır yıkadım, hava sıcaktı bir parti bitene kadar diğeri kuruyordu zaten. Elektrik süpürgesi de açacaktım ama canım istemedi, bir güne bir tertip domestiklik yeter. Evvelsi gün çok yemek yapmışım, hala yetecek kadar vardı, sadece salata ile yetindim. Bu arada genel merkez bizim dolabın sağlam olduğunu bildirdi. Bozuk olduğu bizim uydurmamız oldu böylece. Sürekli en yüksek derecede çalışan bir dolaptan içilen suyun normalde dişleri takırdıtması gerekir ama bizimki musluk suyundan hallice. Olsun, böyle buyurdu Zerdüşt-pardon genel merkez-dolap sağlam, bizim kafamız bozuk :)

Akşama doğru komşudan değilse de yakında oturan arkadaştan koca bir kase aşure geldi, oh oh ne güzel. Aldım elime yeni kitabım "Kapalıçarşı"yı, aşure kaşıklarken Nazar Usta ile Osman Aga'nın Kapalıçarşı'da kullanılacak mermerlere isim ve şekil vermelerini okudum. Birazdan tekrar kitabını alıp bir köşeye kıvrılacağım. Tabii siz bunları ertesi gün okuyacaksınız, benim tarz böyle. Haydi kalın sağlıcakla, 9. günde buluşmak dileğiyle...


Bugünün çalışması arşivden
Kuşlar için toplu konut :)
 

1 yorum:

  1. Biraz gürültülü başlamış. Bu da sizin talihsizliliğiniz. Buzdolabı sorununuz pek halolacak gibi değil sanırım.Cevriye bir daha uğramaz umarım. Keyifli okumalar diliyorum. Sevgiler:)

    YanıtlaSil