Sayfalar

29 Eylül 2017 Cuma

GÜN 2

Bazı günler çok dolu, yazmaya sayfalar yetmiyor. Bazılarında ise bir rutinin içinde debelenip duruyorsun. Dün öyle bir gündü. Alışılmış yaz modu olarak elimde kahvaltı tepsimle balkona çıktığımda masanın üzerinde gezinen 4 tane kumru gördüm, ikisi yavruydu belli. Uzun zamandır balkona tenezzül etmiyor, çınarın dallarında oynaşıp duruyorlardı. Beni görünce pırr uçtular ama bu demek değildir ki tekrar gelmeyecekler. Sanırım yumurtlama mevsimi geldi ve yuva yapacak yer arıyorlar ama yağma yok. Ben o konuda sıramı 10 yıl kuş doğumevi işleterek savdım. Son iki yılda bitlenince artık elimden gelen bütün tedbirleri alıyorum yuva yapmamaları için. Haydi canlarım başka kapıya, dünya kadar balkon var etrafta, burası Antalya, balkon Cenneti :)

Akşama kadar tembellik hakkımı kullandım, bu arada buzdolabı servisi ile telefon görüşmeleri yaptım. Meraklısı için bilgi vereyim buzdolabı hala tamir olmadı. Bozulalı 29, servis geleli 25. gün. Biraz daha devam ederse benim ruh sağlığımın servise götürülmesi gerekecek. Her seferinde farklı bir eleman gelip dolabın ısısını ölçmek için testo atıyor ve gidiyor. Sonra o testolar arızalı çıkıyor tekrar atılıyor, alınıp ölçülmesi bir hafta sürüyor. Sonra sonuçlar genel merkeze gidiyor, merkezin keyfinin çatması da bir hafta kadar sürüyor. Sonra gelip bir parçayı değiştiriyorlar, değişen bir şey olmuyor, haydi yine testo, yine bekleme. Bu sefer başka bir eleman gelecek ziyarete, telefonda kararlaştırdık, bakalım ne olur. Siz siz olun Profilo ve Bosch'un yanına yanaşmayın.

Dedim ya, verimsiz bir gündü, kitap okudum, dizi izledim, balkonda oturup horoz, tavuk, köpek ve kuş sesleri dinledim. Akşamüstü bu seslere ağlayan çocuk ve zırlayan annelerinin sesleri de katıldı. Mübarek mahalle değil çiftlik. Apartmanımız köşe başında, bu nedenle batı ve güney tarafta iki sokağa bakıyor. Güney sokaktaki apartmanlar ne kadar sessizse, batıdakiler o denli gürültücü. Güneydeki apartmanlardan tek ses çatı dairesinde oturan tekerlekli sandalyeli kadının kocasına bağırışı: "Leeyyyn Üseeyyynnn aloooo". O kadarını da hoş görüyoruz zaten. Hasılı gün böyle geçti, elimdeki kitabın bitmesine az kala uykuya yenik düştüm. Daha renkli günlerde görüşmek üzere...


Bugünkü çalışmamız: 
Göğe bakalım, komşu çamaşırı görelim :)

6 yorum:

  1. Bosch nasıl da lanet bir markaymış aman aman... Fırınımın altı pişirmiyor 1 senedir test yapıyorlar, valla birlikte börek pişirmişliğim bile var servis elemanlarıyla ;-(( Buzdolabı daha bi ciddi tabi, nasıl dayanıyorsunuz bu sıcakta dolapsızlığa öğretmenim?

    YanıtlaSil
  2. Ben bu etkinliğe bayıldım. Her gün yazma etkinliğine yani. Ama en çok fotoğrafa!
    Istanbul'da olsaydın sana bir usta tavsiye ederdim. On numara. İki saatte işini hallederdi. Bosch demek ha. Hiç demezsin halbuki. En iyisi diye geçiniyorlar.

    YanıtlaSil
  3. beyaz esya laneti diye bise var inanuyorum..
    kumrulara cok guldum.. 💜
    insan sesi cok rahatsiz edici.. etkinlik guzel oldu gercekten... ztalet

    YanıtlaSil
  4. Ah bu etkinliğe bayıldım. Katılanları takipteyim. Günlük hayat okumak beni acayip mutlu ediyor. Keşke hiç bitmese.

    YanıtlaSil
  5. Nasıl tatsız bir beyaz eşya tecrübesidir bu yahu?! Bunca zaman sürmesi artık saçma ötesi bir hal aldı.

    YanıtlaSil
  6. Buzdolabı konusundaki problemi ınstagram ya da twitterda firmayı ya da servisi etiketleme yaparak paylaşmanız belki işi hızlandırabilir.

    YanıtlaSil