Sayfalar

23 Şubat 2017 Perşembe

ABUR CUBURLU ŞALANJ 6

6. günün sorusunu takdimimdir:

-Hastası olduğun bakkal ürünü:


Görsel: Buradan

Abur cubura düşkünlüğüm kendimi bildiğim andan başlar. Yemek söz konusu olduğunda her zaman mızmız ama ortaya abur cubur geldi mi gözleri açılan bir çocuk oldum. Büyüdüm, değişen bir şey olmadı, kendimi engellemesem sağlıksız beslenmenin şahını yaparım. Bunda babamın emeklerinin büyük payı var istemeden de olsa. Eve teneke kutuyla bisküvi getiren (benim çocukluğumda bisküviler bakkalarda üstü camlı teneke kutular içinde, açık olarak satılırdı, kiloyla alırdınız ya da gramla işte her neyse), kasayla gazoz alan, her aybaşı maaşını alınca elinde 2-3 kiloluk bir kesekağıdı dolusu karışık kuruyemişle kapıdan giren, Cento'da çalışan arkadaşına benim için İngiliz malı çikolatalar ısmarlayan (hala hasretle yadederim o çikolataların tadını), daha son cemre düşmeden sıcak yörelerde yetişmiş 250 gram turfanda çağlayla baharın açılışını yapan bir adamdı babam. Eh böyle bir adamdan da benim gibi biri yetişirdi zaten. Şimdilerde bakkallar neredeyse tarihe karıştı, artık her tür ürünün satıldığı marketler var ve market rafları içinde benim en ilgimi çekenler yine abur cubur sergilenenler. Diyorum ya irademe sahip olmasam hepsini eve taşırım. Bir vakitler vergi iadesi almak için fiş, fatura yazardık. Arkadaşlarla aramızda fiş alışverişi olurdu, fazla olanlar yetmeyenlere verirdi. Birkaç market fişi verdiğim bir arkadaşım ertesi günü yanıma gülerek gelmiş, "Senin çocuk da büyüdü ama bunca abur cuburu kim yiyor Allahaşkına?" diye sormuştu 😀

Şimdilerde abur cuburu kuruyemişle kısıtlı tutuyorum, marketlerde ait oldukları rafları pas geçiyorum, zaten abur cuburların da eski tadı yok. "Püskevit"i çaya batırmak hala keyifli bir olay, arada bir çifte kavrulmuşundan bir paket atıyorum sepete. Çikolata içinse standartlarım çok yükseldi, "After Eight" ilk tercihim, diğer ithal ürünler de sıraya girebilir ama artık birisi hediye etmemişse kendiliğimden almamaya gayret ediyorum, zira tüketmekte sınırım yok. Zararsız olsa Jelibon çuvalına düşer, ambalajlı yumuşak şekerlerin dibini bulur, kağıt helvalarla roman yazarım. Lakin artık aramızda düzeyli bir ilişki bile geliştirmiyorum, boşanmasak da ayrı yaşıyoruz 😀 Arada bir lise yıllarımın gözdesi Çokomel benzeri bir şeylere rastlıyorsam da derin bir iç çekip "Neydi o günler?" diyerek geçiyorum vefasızca yanından. Kader utansın...


4 yorum:

  1. Ahahhahhhahha :D
    Abur cubura içten bir ağıt diye bağrıma bastım, ben de düşmek istiyorum jelibon çuvalına :/

    YanıtlaSil
  2. "Senin çocuk da büyüdü ama bunca abur cuburu kim yiyor Allahaşkına?" :)) Bayıldım şuna.

    YanıtlaSil
  3. Çokomel, eti puf'un kardeşi:))

    YanıtlaSil