Sayfalar

24 Şubat 2014 Pazartesi

TADİLAT MEYDAN MUHAREBESİ 2


Fakirlik zor zanaat, TV'miz bile minimal boyutlara indi tadilat nedeniyle :) Gördüğünüz üzre dünkü  yığın salondan tekrar kürkçü dükkanına taşınmış lakin tamamı henüz yerlerine yerleştirilememiştir.
Sabahleyin ustamız erkenden geldi ve "Homurtogubıf" dedi, "Günaydın" diyerek cevapladım, yabancı dil öğrenme hızım giderek artıyor. Sonra onu boyaması için küçük odaya postalayıp kahvaltı bile yapmamış bünyeye biraz canlılık versin diye bir fincan çay aldım, lakin yarılamadan oturma odasının zeminini yenilemek için diğer usta geldi yanında çırağıyla. Bir an hayalet görüyorum sandım, zira içeri giren laminat ustası değil ince uzun yapısı, kızıla çalan sarı dağınık saçları ve sakalı ile mezardan çıkıp gelmiş Kurt Cobain'di, gitarı çıkarıp çalıp söyleyecek diye düşünürken o ciddi ciddi laminatları kesmeye başlamıştı bile, meğersem Konyalıymış :) Hiç o renk Konyalı görmemiştim desem abartmış mı olurum :)
Kurt Cobain ve Kıvanç Tatlıtuğ'un teenage haline benziyen çırak kontenjanından yiğeni işlerini yaparken ben eski bir öğretmen olarak okulu yarıda bırakmış haylaz yiğene diskur çektim. Tahsil yapmazsan ne kadar yakışıklı olsan da kızlar yüz vermez diyerek altın vuruş yapmayı denedim ama yedi mi bilmem :)
Tek odayla sınırlı kalan işlem çabuk bitti lakin farklı renkte döşenen süpürgelikler söküleceği için ne odayı tam anlamıyla yerleştirebildik, ne de salonu badana için hazır hale getirebildik. Öğleni az geçe boya ustamız gelip "bobulu zombak" dedi. Yani küçük odanın badanası bitmiş. Onu mutfağa sevkedip ben odayı yaşanabilir hale getirmek için işe giriştim. Ben çalışırken dizlerim, varislerim, dirseklerim, ayaklarım ve ellerim farklı tellerden çalarak canımın sıkılmasını engellediler. Usta mutfağın badanasını ben odanın yerleştirilmesini aynı anda bitirdik. İki dakika uzandığım yerden vedalaşma seslerini duydum, güle güle diyecek halim kalmamıştı iştirak edemedim bu sahneye. 
Sonra efendim fotoğrafta gördüğünüz gibi kitap yığınını bu defa farklı istikamette seyahat ettirip odaya taşıdım. Gündüzden kurduğumuz kitaplıklara henüz tam yerleştirme yapamadım, yarına bitirmeyi planlıyorum. Şimdi gidip salonu yarınki badanaya hazırlamam gerekiyor. Çarşamba günü de zemin değişecek. Kurt Cobain mi gelir, başka bir usta mı gelir bilemiyorum. Bildiğim tek şey bu tadilat biraz daha uzarsa Nirvana'a ulaşacağım. 
Müsaadenizle ben kaçar...

9 yorum:

  1. Yazım diliniz çok hoş okurken bir çok yerde gülümsedim. :) Size çok çok kolay gelsin :)

    YanıtlaSil
  2. kıs ama gerçekten de fakirmişsiniz heheheh o tevenin aynısı benim okuma odamda diim sana:) Şaka bi yana bacıl Allah kolaylık versin nası kötü bir şeydir o tadilat süreci ve sonrasında yerleşmesi... Neyse ki usta yakışıklı heç olmazssa hihihi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Lale fakirik biz, çok faaakir :)
      Sağol bacım, bir de bitseydi :)

      Sil
  3. Oh tertemiz ne güzel olmuş, darısı başıma. Lakin... bu kadar kitabı okudun mu abla sözünü duydun mu onu merak etmekteyim. Bize gelen herkesin ilk lafı bu oluyor :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. daha olamadım Çiğdemcim, henüz ayaktayız ve bitmedi ne badana ne zemin değişimi. Yarından sonra ufaktan toparlamaya başlarım diye umuyorum. Evet biterse güzel olcak ben bitmeden :) Lakin o sözü o kadar çok duydum ki, hem de yüksek tahsil yapıp üst düzey görevlerde çalışan kişilerden bile :) Laminat döşeyecek adama da çok kitabım var 2 parti gelir misiniz dediğimde, hafız mısınız diye sordu :)

      Sil
  4. Önce boğup sonra fatiha okurdum ben olsam :)

    YanıtlaSil