Sayfalar

17 Aralık 2011 Cumartesi

NE SÖYLESEM "AZ"


Yıl sona ererken ardarda güzel kitaplar deviriyorum; "Mino'nun Siyah Gülü", "Sinek Isırıklarının Müellifi", "Kalan", (araya giren, bitmek bilmeyen Villette'yi saymazsak) ve "Az". Bu sonuncusu bir korku filmi gibi, insanın yüzüne çarpan bir şamar gibi, aniden esip sırtı buz eden bir rüzgâr gibi, mideyi bulandıran ama yemekten vazgeçilemeyen bir yemek gibi. Elinizden bırakamadan okuyor okuyorsunuz ve bir yandan dehşet içinde kalırken bir yandan dehşeti bu kadar gerçek ve güzel cümlelerle anlatabilen yazara şaşıyorsunuz. Hakan Günday yabancısı olduğum bir yazar değil aslında, bütün yazdıklarını okudum. Kitaba başlarken nasıl birşeyle karşılaşacağımı aşağı yukarı biliyordum ama yine de ruhumun daralmasına engel olamadım, karanlık bu defa çok daha koyuydu. Şebnem İşigüzel'in "Kirpiklerimin Gölgesi"nden beri bu derece ayarlarımı bozan bir kitap okumamıştım. Bitirmeme çok az kaldı, her satırını su içer gibi okuyorum, elimden kalem düşmüyor satırların altını çizmek için. Kullanılan dile, betimlemelere, metaforlara hayran ola ola okuyorum. Acı biber tadında bir kitabı çikolata yer gibi okuyorum. Açıkçası hem bitsin istiyorum hem bitecek diye korkuyorum. Bu yılın en iyi kitaplarından biri bence ve sanırım başkaları da aynı fikirde. Ruhunuzu biraz yoracak ama kesinlikle okuyun diyorum, pişman olmayacaksınız...

Az/Hakan Günday
Doğan Kitap/1. baskı/355 sayfa

22 yorum:

  1. O nasıl bir anlatış öyle, insan hem ürküyor hem merak ediyor sayende :)

    YanıtlaSil
  2. "Acı biber tadında bir kitabı çikolata yer gibi okuyorum."
    Bana da tercüman olmuş bu cümle. Bitsin istemeden okumuştum..

    YanıtlaSil
  3. Leylakcım, kitap, bu yılın yüz kaitabı sıralasında birincilik aldı...
    Bazı yerlerini okurken , başımı çevirdim, sanki o tokat bana geliyor gibi... Kirpiklerimin gölgesindeyi okumaya cesaret edememiştim. Şimdi okuyabilirim gibi geliyor.
    Bu yılın en beğendiğim kitabı oldu...ikinciliği ise Sen Dünyaya gelmeden ve Sakın kımıldama arasında paylaştırdım , neyseki aynı yazarın kitapları. bu konuda da post yazıyordum, cuk oturdu:)))

    Öpüyorum seni çok çok

    YanıtlaSil
  4. Çok merak ettim ve heyecanlandım. Ben nasıl bekleyeceğim şimdi...

    YanıtlaSil
  5. Dersaadet,
    Beklediğine değecek inan:)

    YanıtlaSil
  6. Lale,
    Ben de senin 2.sıradakileri merak ettim şimdi, almalı ve okumalı bari. Şu postu yaz da bir an evvel okuyalım:)

    YanıtlaSil
  7. flzpink,
    Aynı duyguları paylaşmak ne güzel...

    YanıtlaSil
  8. Buğday,
    Bence okumalısın ürksen de...

    YanıtlaSil
  9. Bak şimdi, ben bile merak ettim:))

    YanıtlaSil
  10. Leylak Dalı;
    Bu kitabı bitirdikten sonra kendime gelmem yaklaşık 2 günü aldı.
    2 gün boyunca gayet etkisindeydim kitabın...
    O kadar salakmışım ki böyle hayatların olabileceğini daha önce hiç fark etmemiş,bilmemişim...

    YanıtlaSil
  11. Hikayeleriyle insanı altüst eden iki Derda, kesinlikle etkisinden kurtulmak zaman alıyor...

    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  12. Mino'nun Siyah Gülü ile Sinek Isırıklarının Müellifi sayende listeme çoktan alındı Ablam. Gelelim Az'a:
    Hakan Günday'ı ben de severim. 90'lı yılların sonuydu yanlış hatırlamıyorsam, Beşiktaş'ta bir kitap fuarında Kinyas ve Kayra'nın ilk adetlerini imzalıyordu, tanıştım, başarılar dilerim. Sonra Kinyas ve Kayra'yı -biraz ergen biraz genç yetişkin, neticede üniversite öğrencisi psikolojisiyle- severek kaç kez okudum, kaç kişiye ödünç verdim hatırlamıyorum bile. Okuduğum ikinci kitabı ise, Az oldu yazarın. İlk kitabını okuduğum yazarları kardeşim gibi severim, isterim ki başarılı olduklarını, geliştiklerini göreyim. Açıkçası Az beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı. Günday çok başarılı bir yazar ama onda aç bir taraf var. Doymayan, doyurulamayan. Belki biraz hırs, biraz da kompleks var. Hatta bu duyguyu aşması için ona bir kaç ödül de benim verip sevindiresim var. Bu ismi telaffuz ederek apayrı bir konuya girmek de karşılaştırma yapmak da istemiyorum ama bir Elif Şafak okuduğumda, karşımdakinin bilgeliğini görüyorum, yazılarını besleyen ruhu görüyorum. Ne kadar şu çeviri durumları yüzünden dilde kasmalar olsa da, zenginliğini alıyorum. Bir Ece Temelkuran'da da benzeri şeyleri yakalıyorum. Hakan Kardeşimin de 10 yıldan fazla sürede daha ileriye gitmiş olmasıydı hayalim. Kitap kötü mü? Hayır. Ama Az geldi. Keyif alanlar adına (ki Leylak Ablam buna sen de dahilsin) gerçekten çok seviniyorum. Kinyas ve Kayra'nın damağımda bıraktığı tadı bırakan bir roman daha olmadı desem yeridir. Ondan daha önce Kara Kitap ve İki Yeşil Susamuru, ondan daha sonra da Muz Sesleri ya da İskender olabilir en çok yaklaşanlar. Ama artık yeni bir Kinyas ve Kayra istiyorum kendime. Bilen, duyan haber etsin :)
    Uzun yorum için yine özür dilerim.
    Konu kitap olunca bir-iki kere sussam da sonunda dilimi tutamıyorum. Yıl bitmeden bir kaç güzel kitap daha okumuş olman dileğiyle Ablacığım...
    Sevi

    YanıtlaSil
  13. dün gördüm kitapların arasında gezinirken, ama elim varmadı, almadım!

    Yeşil peri gecesi/Ayfer Tunç yeni bitti.(inanılmaz bir anlatım ve edebiyat)
    vermiş olduğun bilgilere güvenerek en kısa zamanda alacağım.
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  14. Yamalı Cümleler,
    Çok teşekkürler. Umarım beğenirsiniz. Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  15. Sevi,
    Sen hep uzun yorum yaz, çok sevinirim. Mektuplaşmak gibi oluyor:)) Evet Hakan Günday hep öyle yazar, karanlık, acıtıcı. Zaten yaşantısı da biraz öyle sanırım ama çok gerçek yazıyor o yüzden acıtıcı. Tüm kitaplarını okudum tarz hep aynı neredeyse, onu Hakan Günday yapan da bu zaten. Edebiyat dünyasında kişisel beğenilere hiç sözüm olamaz, onun için varsın seni huzursuz ediyorsa okuma:))
    Hep güzel kitaplar okuyalım ve inşallah günün birinde yüzyüze tartışalım kitapları. Öpüyorum çok...

    YanıtlaSil
  16. Mor Kalemlik,
    Aynen dediğiniz gibi, Derda'lar derde salıyor insanı:))

    YanıtlaSil
  17. Darla,
    Estağfurullah o salaklık değil de o ortamı fazla bilmemek ya da hayata daha iyi gözlerle bakmaktan kaynaklanıyor, bir de yaş unsuru var tabii. Dünyada kalma süresi arttıkça insanın hiçbirşeye şaşmama durumu da artıyor.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  18. Nedretçim,
    Ruh halin müsaitse oku derdim ama bence boşver:))

    YanıtlaSil
  19. benim de çok severek okuduğum bir kitap oldu..,bazı kitaplar öyle bir keyif veriyor ki anımsamak bile aynı keyfi doğuruyor.. beni en çok yabancı ülke anlattığı bölümlerde bir an.. sanki yabancı bir yazardan okuyormuşum gibi hissettirmesi oldu.. ingilteredeki her kurgusu tamdı.. kişiler.. sohbetler.. sokaklar parklar ve herşey..

    bence yazarlıkla masalcılık arasındaki çizgide hakan günday yazarlık çıtasının çok üstlerinde bir yerde..

    sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  20. öyle anlatmışsınız ki gecenin bu vaktinde açık kitapçı bulacağımı bilsem çıkar ararım. yarın ilk iş :)

    YanıtlaSil
  21. http://caloroso.blogspot.com/2011/09/adan-zye.html

    "az" ile çok arasında bir kitap. sıkıştırılmış bir şekilde okuyorsunuz. ama bu sıkışılıktan çok memnunsunuz. kesinlikle yılın kitabı.

    YanıtlaSil
  22. Euphoric'imin, Uzun Bacaklı Baba'nın yanında yolladığı kitaplardan biri de bu sevgili Leylak Dalı.
    AZ.
    Henüz okumadım,
    Sanırım bu yeniyıl tatilim çok zevkli geçecek, bol bol okuyarak.
    Ne şanslı kızım yareppim! :)

    YanıtlaSil