Sayfalar

30 Kasım 2011 Çarşamba

ANTALYALI KASIM'A AÇIK MEKTUP


Sevgili Kasım,

Bu hitabı hakettiğini düşünüyor ve öncelikle senden özür diliyorum, beni affet. Bugüne kadar aramızda sıcak bir ilişki gelişmedi, ne bileyim bir türlü sevememiştim seni. Öyle ki ilkokul yıllarımda sevgili Firdevs örtmenimin öğrettiği "12 Arkadaş" şarkısının tüm aylara ait sözleri aklımda dururken bir tek seninle ilgili olanı unutmuştum. Ekimin sonuna doğru içim daralırdı geleceksin diye. Benim için kişiliksiz, sevimsiz, ruhsuz bir aydın. Ne aşırı sıcağın vardı hatırda kalıcı, ne soğuğun. Ne kuzular meleşirdi çayırlarda ne de kardam adamlar havuç burunları donarak gülümserdi yüzümüze. İlk değildin, son bile olamamıştın, en kısa aya yanaşamadığın gibi uzunluğu da burun farkıyla başkalarına kaptırmıştın. Eriği, kirazı, kavunu, karpuzu, üzümü, inciri, portakalı bile ya senden öncekiler mâletmişti kendine ya senden sonrakiler. Seni her sabah elinde sefertasıyla bodrum katındaki arşive, tozlu dosyaların arasındaki havasız odasına gelip, kolluklarını ve gözlüğünü takarak çalışmaya başlayan sıradan bir devlet memuruna benzetirdim. Yıllardır aynı boz renkli takım elbiseyi giyen, ayakkabıları pençeli, kravatı düğüm yerinden yağlanıp parlamaya başlamış bir silik kişilik. Görüntüne renk katan yegane şey arada bir yakana iliştiriverdiğin bir dal kasımpatı olurdu, onu da tıpkı kendin gibi çok az kişi farkederdi.

Sonra bu yıl ne olduysa birden değiştin sevgili Kasım ya da sen hep böyleydin benim gözlük camlarım çok aşırı tozlanıp sendeki incelikleri farkedemeyecek kadar kalınlaşmıştı. Yok yok, o kadar olamaz bu yıl başka bir eda geldi sana, ne bileyim ışığın değişti, renklerin, tavrın, tarzın. Karizman arttı ayol yakında Kıvanç Tatlıtuğ'la aşık atabilirsin. Gökkuşağı misali renk yağdırdın üstümüze; yeşiller, sarılar, kırmızılar, kahverengiler, turuncular. Güneş gökyüzünden sıcak okşamalar yolladı, cilveli oklar fırlattı üstümüze. Deniz cıva dökülmüşcesine parlattı yüzeyini, bulutlar pamuk şekere benzedi. Yağmur bile efendi efendi yağdı, sanırsın Göksel Baktagir kanun çalıyor. Kısacası sevgili Kasım bu yıl sana bir haller oldu, aşık mısın nesin? 

Sonuç olarak sebep her ne ise güzeldin be Kasım kardeş, güldün yüzümüze. Gündelik hayatın yükünü, depremi, iç karışıklıkları, vergileri, zamları, kısır politik çekişmeleri güzel ışığınla biraz dayanılır hale getirdin. Hep böyle kal e mi, seviyorum artık seni. Seneye görüşmek dileğiyle...

14 yorum:

  1. :) Çok hoş... Zaten severdim Kasım'ı, daha bir sever oldum bu yazıyı okuyunca... Teşekkürler..

    YanıtlaSil
  2. Kasım'da doğmuş olmama rağmen hiç ısınamayanlardanım ona diye hep söylemişimdir.Ama yazdığın gibi bu sene başkaydı Kasım, bunca dışlanmaya daha fazla dayanamadı galiba...

    YanıtlaSil
  3. Öyle bir anlatmışsınız ki, fotoğrafa yansıyan Antalyalı Kasım İstanbul'da olmasa da, "tüh ben bu güzellikleri farkedemeden ayı kaçırdım" diye hayıflandım. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Cumartesi günü Ataköy de oturan arkadaşım onikinci kattaki evinin balkonundan bakıp ilk defa bu kadar çok rengi bir arada gördüğünü söylemişti. Galiba Kasım insanoğlu için elinden gelenin fazlasını yapıyor.

    YanıtlaSil
  5. Antalyalı Kasım, giderken bize de uğrasana, aralıktan yarım gün çalarız senin için:)
    Konyalı Kasım çok hırçın davranıyor bize, ellerimizi titretiyor...
    Ellerinize sağlık Hocam :)

    YanıtlaSil
  6. Kasım ancak bu kadar güzel yaşanabilir... Şu an penceremden denizi görebiliyorum. Hava ilkbahar gibi. Balkonum çiçeklerle dolu. Antalya büyülü bir kent..

    YanıtlaSil
  7. Kasım gelince,yılın sonuna yaklaştığımızı düşünürüm hep.Bu yıl da böyle geçti derim.Ama Kasım'da doğanın renkleri muhteşem olur.Yağmur,soğuk,rüzgar da olsa,diğer mevsimlere geçiş ayıdır.Antalya'nın Kasım'ı kimbilir ne kadar güzeldir.Ençok 10 Kasım'da hüzünlenirim..Eskiden Atatürk büstlerine bıraktığımız kasımpatılar,ağlayarak okunan şiirler gelir aklıma.Sonra 24 Kasım gelir.Öğretmenler günü'nde birçoğunu kaybettiğimiz değerli öğretmenlerim gelir aklıma..Sizin de gününüz!Sonra bir de bakarsınız Aralık gelmiş..Yeni yıl telaşı..

    YanıtlaSil
  8. Bir tek ben mi böyle hissediyorum diyordum, demek değilmiş. Bir süredir çalışmadığımdan bu güzellikleri ilk defa bu kadar detaylı görebildiğimi düşünüyordum. Demek ki size de farklı geldi. Bu sonbahar ve bence geçen ilkbahar bir başkaydı.
    İstanbul'da da nereye bakacağımı şaşırıyorum. Acaba bu sene çok yağmur yağdı diye mi böyle oldu ?

    YanıtlaSil
  9. Leylağım, kasım güzellemene bayıldım !
    Harika yazmışsın yine şiir gibi
    esprili ayrıntılı
    kalemine sağlık
    seviyourm seni okumayı
    sağolasın var olasın
    eminim Kasım da çok mutlu olmuştur

    YanıtlaSil
  10. Bugün Kasım'ın son günü.Bir bahar günü gibi geçirdik İstanbul'da.

    YanıtlaSil
  11. Çok fesatım çok...Kasım ayını önce bir beyefendi sandım. merakla yazının başlığını kaldırıp içeri daldim.Meğersem yıllardır haşır neşir olduğumuz çocukluk ve gençlik yıllarında gişini umursamadığımız ama şimdilerde tüh bir yıl daha gidiyor diye hayıflandığımız sevgili kasım...
    Ben bir kasım ayında yaşadığım yere yerleşmeye karar vermiştim...Kasım da gözüme dünya güzeli görünmüştü bu şirin ilçe...Hiç pişman olmadım yine olsa yine gelirim... Tualin şarkısı geldi birden aklıma...

    Yine aylardan kasım
    sende kaldı bir yanım
    her nefesim her anım sanadır canımmm
    ........

    Hoş bir kasım şarkısı dinle ve şu adsızı sevindir sevgili leylak dalı...

    YanıtlaSil
  12. Ne hoş bir anlatım olmuş. Bayıldım kelimelerim yetersiz kalıyor. Kitabım var diyen, yazarım diyen çoğu kişi halt etmiş sayılıyor gözümde seni okudukça.

    G.

    YanıtlaSil
  13. herşey çok hoş anlatılmış sıradan bir memur dışında alındım vallahi

    YanıtlaSil
  14. ne kadar güzel bir fotoğraf,renk cümbüşü!!! :)

    www.fido-land.blogspot.com

    YanıtlaSil