Sayfalar

18 Şubat 2011 Cuma

HAFTA BİTERKEN

Dün sanatsal açıdan zengin bir günü bitmek bilmeyen Fatmagül'e göz ucuyla bakarken bilgisayarıma yeni teşrif etmiş, en sevdiğim oyunlardan Delicious Emily serisinin sonuncusu "Childhood Memories" oynayarak tamamladım. Sanal olarak da olsa kahve yapıp meyve suyu sıkmaktan, makarna haşlayıp pizza pişirmekten, çorba karıştırıp servis yapmaktan yoruldum ve Zerocuğum bol bol kulaklarını çınlattım. Oyunun kahramanı Emily'yi gelecekte kendi restoranında hizmet veren Zeren olarak düşündüm ve aynı Emily gibi yorgun bir günü dudaklarında keyifli bir gülümseme ile kapatacağını hayal ettim.

Fatmagül'ü parmağına taktığı alyansa çaktırmadan sevinirken bırakıp Emily'yi dinlenmeye yolladım ve kendim de "İmkansızın Şarkısı" elimde yatağa girdim. Murakami Part 3 olarak okuduğum bu kitabı çok sevdim ben; sakin, gölgeli bir ormanda yaprakların hışırtısını dinleyerek yol alıyormuş gibi hissediyorum kendimi, su gibi sessizce akıp giden bir kitap, derinden gelen hüzünlü bir melodi sanki. Kahramanların herbiri ayrı bir dünya; Vatanabe, Naoko, Reiko, Midori. En çok Midori'yi seviyorum; delidolu, yorgun, kimileyin hüzünlü, kimileyin çılgın Midori. "Sahilde Kafka" da favorim ise "Bendeniz Nakata" idi, kedilerle konuşan, hafızası silinmiş, yeni doğmuş bir çocuk kadar lekesiz, ilginç Nakata. Murakami serüvenim her okuduğum kitapla bir sonrakini merak ederek devam ediyor ama biraz ara vermem gerekecek. "İmkansızın Şarkısı"nda geriye kalan 50 sayfayı bitirdikten sonra Uzakdoğu ve Etgar Keret sayesinde ara sıra uğradığım İsrail'e elveda demek ve memlekete dönmek istiyorum. Dün kitapçıda Buket Uzuner'in İstanbul'u anlatan yeni kitabı "Benim Adım İstanbul"u ararken rastlayıp hemen satınaldığım Selçuk Altun'un "Bizans Sultanı"nı okumak istiyorum çünkü. Selçuk Altun'a bayılırım, tüm kitaplarını okumuşumdur; tanımlamalarına, kitaplı metaforlarına, güzel sanatlardan verdiği örneklere, araya serpiştirdiği şiirlere tutkunumdur. Her kitabı eğlenceli bir maceradır, bu sefer tarihi bir yolculuk var sanırım sırada. 

Snoopy'li ayraçlarım giderek artıyor, kitapevindeki tüm Snoopy'li ayraçları topladım, depodan çıkacak olanları da adıma rezerve ettirdim:) Şimdi izninizle bu yazıyı bitireyim, arkadaşıma gitmek üzere hazırlanmam lazım, yoüstü kitapçıya uğrayıp dün bulamadığım "Benim Adım İstanbul"u tekrar sormak niyetindeyim. Hepinize güzel bir hafta sonu dileğiyle...

26 yorum:

  1. Sayende Murakami'nin 3 kitabını ve Nazlı Eray'ı aldım biraz önce pazartesi ulaşır:)

    YanıtlaSil
  2. Siz benim bu dünyada kıskandığım tek insansınız üstad :)

    YanıtlaSil
  3. Selam,
    Dün kitapçıda gezinirken Buket Uzuner 'in kitabıyla selamlaştım .Fakat içine şöyle bir bakınca sanki bana İstanbullular romanının içinde konuşan İstanbul pasajları giibi geldi.Emin değilim ama,daha detaylı incelemek lazım tabiii:)))))
    Öyle gelince de almadım ben de:))))
    Snoopy'ler harika:)

    YanıtlaSil
  4. Kitaplarla dolu bir yaşam. Ne kadar güzel. Ben de günlük telaşelerimi bitirir bitirmez alıyorum elime ktabımı. Tavsiyeniz üzre başladım Murakami'ye Sahilde Kafka ile. Devamını da getiririm inşallah serinin. Önerileriniz için teşekkürler. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  5. Ayraçlar çok sevimli,kitap kapağına bayıldım...Ben de size güzel bir hafta sonu diliyorum :)

    YanıtlaSil
  6. Anah,ben geçen gün altını üstüne getirdim kitapçının,görmedim onu...
    Bulamazsan hemen süle...
    hafta sonun çok keyifli olsun Leylak Sultan

    YanıtlaSil
  7. Leylağım,
    Düşünüyorum da, Fatmagül'ün parmağına alyansı takması, yani, bir erkeğin koruması altında olduğunu başkalarına göstermek istemesi, temelde acı bir gerçeği gösteriyor: Kadın, erkek olmadan zayıftır, yoktur, vs.
    Diğer yandan da, o alyansı takmasına ben de sevindim. Alyansın yukardaki anlamından bağımsız olarak, Kerim'in Fatmagül'e olan sevgisinin karşılık görmesini istiyorum, çünkü! :)

    YanıtlaSil
  8. bu ayraçlar çok güzelmiş.bu kadar ayraçı nerede sakladığını da görmek istiyorum bir ara :))

    hep söylüyorum senden öğrenecek çok şeyim var.yaşam koçum olur musun? :))) psikoloğa verdiğim parayı otele ve yol parasına versem ayda bir ankara'ya gelirim değil mi?

    YanıtlaSil
  9. Ya ben sadece bacın olmak istemiyorum artıkk :)) sana yakın yaşamak, seninle o güzel dünyanı paylaşabilmek isterdim.. Her türlü nazardan ırak olmasını dilediğim şahane bir dünyan var. Yaşam sevinci ve gücü saçıyorsun. Bunu hiç ama hiççç kaybetmemeni dilerim.. ve tekrar NAZAR DEĞMESİNNN SANA CANIM BACICIM BENİM :)

    YanıtlaSil
  10. Şu anda da yüzümde yorgun bir gülümseme, 11 saatlik mutfak günümün 10 saat 45 dakika boyunca ayakta geçen kısmının ardından sadece bu yazıyı okuyup keyiflenecek kadar gücüm var:) İmkansızın Şarkısı konusunda o kadar aynı fikirdeyim ki. Beni çok dalgalandıran ama bir o kadar durultan bir romandı. Bitirince de konuşmak isterim. Bu arada Selçık Altun'u ben de çok seviyorum, merakla okuyacağım bunu da:) sevgiler kocaman:)

    YanıtlaSil
  11. İstanbullular kitabı olmasın kitabın adı. o yüzden bulamıyor olabilirsiniz. ben okudum çok güzel. Ayraçlar çok güzel. Murakami okuyorum, biterse üzülücem gibi.. ama neyse ki başka kitapları var.

    YanıtlaSil
  12. Snoopylere bayildim :)))

    YanıtlaSil
  13. A-H,
    Sorma, ben de bayılıyorum onlara:))

    YanıtlaSil
  14. Zeynep,
    İstanbullular değil, onu biliyorum çok oldu okuyalı. Bu İstanbul'u anlatan bir kitapmış, internette tanıtımını gördüm ama kitapçılarda bulamadım henüz.
    Murakami'ye bir başladı mı tutkunu oluyor insan değil mi:))

    YanıtlaSil
  15. Zerocum,
    Bu nasıl bir tempo ya, ne diyeyim kolay gele ama sevmeden yapılacak bir iş değil. İçindeki mutfak aşkı coşturuyor seni:)
    İmkansızın Şarkısı bitmek üzere, bugün Selçuk Altun'a başlayacağım, konuşuruz üstüne...

    YanıtlaSil
  16. Mügecim, bacıcım,
    Sağol güzel dileklerin için. Ah ben de nasıl isterdim yakın biryerlerde olmayı. Benim sülale izmir'de, senin abla ankara'da, "Elbet birgün buluşacağız" diyorum:)))

    YanıtlaSil
  17. Kara Kitapcım,
    Ayraçlarım özel küçük bir sandık içinde uyuyorlar. En güzelleri de şık bir vazoyu şereflendiriyor:)
    "Yaşam koçun olayım apla" dermişim sana:)) Sen gel, otel hizmeti de veririz evelallah:))

    YanıtlaSil
  18. Ekmekçim,
    Ayynen senin gibi düşünüyorum. Üstüne bir de dekolte laflarını duyunca iyice delleniyorum. Ve bu dizide de en sevdiğim karakter Kerim niyeyse:)) Onun o pişman, çaresiz, sevecen bakışları içimi acıtıyor (koruma kalkanlarını açtık:)
    :)))

    YanıtlaSil
  19. Lalem,
    Bulurum muhtemelen de birkaç gün geç olur. Belki de diğer kitaplarından bir derlemedir, almaya gerek kalmaz.
    Hafta sonun senin de keyifli geçsin Lale Sultan:)

    YanıtlaSil
  20. Baykuş Gözüyle,
    Çok teşekkürler, bilmukabele...

    YanıtlaSil
  21. Eymenim,
    Haydi bakalım iyi okumalar, bakalım nasıl bulacaksınız. Seveceğinizi düşünüyorum.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  22. Özlemcim,
    Sen böyle yazınca bana da olası geldi, zira yayınevleri bu aralar satışı arttırmak için kes yapıştır yapacaklar neredeyse, neyse bir bakalım dediğin gibiyse rağbet etmeyiz bu politikaya:)
    Snoopyler ve ben sevgiler yolluyoruz:)

    YanıtlaSil
  23. Yurdanur,
    Aman efendim estağfurullah, üstadlık kim ben kim:) Ayrıca kıskanılacak birşey yok ya inşallah emekli olunca sen de benim gibi olursun. Şimdilik yeni hayatının tadını çıkarmaya bak:)

    YanıtlaSil
  24. Ebrucum,
    Haydi bakalım iyi okumalar. Bakalım seni de Murakami Klubüne üye alacak mıyız:))

    YanıtlaSil
  25. ayraçlara bayıldım.kitap okumayı bende çok seviyorum ve ayraçları bazen kendi zevkime göre yeniden dizayn ediyorum...kitap önerileride harika genelde birinin okuyup tavsiye ettiği kitapları daha çok seviyorum....

    YanıtlaSil
  26. Çocukca Yaşamak,
    Ayraçlara meraklıyım ve kocaman bir koleksiyonum var, tabii Snoopy merakım da unutulmamalı:)

    YanıtlaSil