Sayfalar

28 Temmuz 2010 Çarşamba

İSTANBUL GÜNLÜĞÜ 2

İstanbul'daki ilk sabahıma çok erken uyandım. Yapılacak çok iş, gidilecek çok yer, görülecek çok mekan vardı fakat vakit yoktu. Nikah ve düğün bugün olduğu için de ekstra telaşlar çıkacaktı. Nitekim ilk angaryayı yani kuaför işini kahvaltıdan evvel halledip arkadaşımla Ortaköy'ün rüzgar alan bir sokağına yerleştik. Çaylarımızı içip baget sandviçlerimizi mideye gönderdikten sonra da vedalaştık. Ben kendimi bir motora atıp nikahın olacağı Üsküdar'a doğru püfür püfür yollandım. Denizde olmak güzeldi velakin karaya çıkınca ne üfür kaldı ne püfür. Sıcak cehennem, rutubet berbat, Nikah Salonu'na giden yollar daha berbattı. İçeri girdiğimde saçlarım duştan yeni çıkmış kadar ıslak, giysim üstüme yapışmış ve heryanımdan buhar tüter vaziyette idim. Salonun klimalı serinliğinde biraz kendime geldim. Ardından da gelin ve damat geldi zaten.

Bu fotoğrafta nikah sonrası evlendirme cüzdanını teslim alan gelinimizi görmektesiniz. Kendi güzel, damadı güzel, gelinliği güzel, heyecanı güzel hasılı herşeyi güzeldi...

Nikah sonrası kızımızı damada teslim edip aile bireyleri olarak Üsküdar'ın ünlü Kanaat Lokantası'na gittik. Oldum olası kişiliği ve tarihçesi olan mekanlara bayılırım. Kanaat Lokantası da benden tam puanı haketti. Yemek olarak aldığım "Hünkar Beğendi" de, tatlı olarak seçtiğim "Aşure" de harikaydı. Sonrasında yanımdakilere düğüne kadar veda edip ayağını çatlattığı için dış mekandan iç mekana geçiş yaptığımız Lalemle buluşmaya gittim. Bindiğim taksinin şoförüne Lale'yi aradığım telefonu uzatıp adres tarifi yaptırdım ve çok geçmeden Lale'nin klimalı, serin salonunda kanepeye yerleşmiş muhabbete başlamıştım bile. Biz uzun zamandır tanışan kişilerin rahatlığında sohbete devam ederken evin güzel kızları da bize servis yaptılar. İmrendim şahsen, insanın kızı olması iyi birşeymiş:)) Lalecim mobilize olmamak için kendini epey zorlarken ben de ilk kez görüştüğüm bir kişiyle ne çok ortak konumuzun olmasına şaşmaktaydım. Hasılı düğün vakti yaklaşana dek yıllardır tanışan iki arkadaş gibi söyleştik. Akşama doğru da yanımda getirdiğim giysilerimi giyip Lale ile vedalaştım ve iyi bir dost kazanmanın keyfiyle ayrıldım oradan. Buradan bir kez daha teşekkürler Lalecim, seni tanımaktan sonsuz mutluluk duydum, dilerim en kısa zamanda tekrar görüşürüz, mekan önemli değil; İstanbul, Ankara ya da Antalya farketmez kaldığımız yerden devam etmek için, yeter ki sen mobilize durumda ol:))

Lale'nin evinden ayrıldıktan sonra bir taksiye atlayıp Kuleli Askeri Lisesi'nin yanındaki düğün mekanına geldim. Yaklaşan akşam saatlerinde yumuşayan ışıkla harika bir görünüm sergileyip gözü gönlü açmaktaydı.

Boğaz ayaklarımızın altında, insan ne yana bakacağını şaşırıyor, üç yanda üç ayrı güzellikte manzarayla mestolduk gelinle damadı beklerken.

Sonunda geldiler ve tören başladı. Son derece neşeli, keyifli, samimi bir düğündü. Başta gelinimiz olmak üzere hepimiz çok eğlendik.

Dilerim yüzleri nikah şekerlerindeki bu kardan adamlar gibi hep güler, mutlulukları sonsuza kadar sürer. Darısı arzu eden bekarların başına diyelim. Gökten üç elma düşmüş, biri genç çiftin, biri Leylak Dalı'nın, biri de İstanbul'un başına.

Arkası yarın...

12 yorum:

  1. Hayirli olsun, zevkli bir blog.

    YanıtlaSil
  2. İstanbul güzel şehrim benim....harika görüntüler..Allah mesut etsin

    YanıtlaSil
  3. İstanbul serüvenin 2. bölümü de çok güzel anlatılmış.
    Darısı 3. bölüme...

    YanıtlaSil
  4. Hoşgeldin Leylak Ablam...
    Fotoğraflar bir yana oranın canlısını görmek isterdim doğrusu.Ve düğün yeri ne kadar iç açıcı öyle.Çiçeklerdeki tonlar...
    İçin açılmış belli.
    Çok öpüyorum seni.

    YanıtlaSil
  5. Harika, en çok da o düğün masalarından Kuleli'nin resmine bayıldım. Şimdi orası tatildir di mi? yoktur genç, çakı gibi askerler ;)

    YanıtlaSil
  6. Leylak Dalıcım... her zaman bekleriz yazın serin kışın sıcak tutarım salonu senin için:))) sohbetin için asıl biz teşekkür ederiz sana.

    Düğün fotoları harika... çook öptüm

    YanıtlaSil
  7. Mekana ve nikah şekerlerine bayıldım.
    Akşam üzeri stanbul Fotoları da çok hoş.Bir kez daha Allah mesut bahtiyar etsin diyorum...

    YanıtlaSil
  8. Keyifli bir yolculuk olmuş,araya keyifli muhabbetler de cabası..Allah mesut etsin der ve hoşgeldiniz.İbtanbul boğazı yokmu her sıkıntıyı unutturuyor insana,sevgiler.

    YanıtlaSil
  9. ne güzel yerde yaşıyormuşum oldum yazıyı okurken. insan içindeyken güzelliklerini göremiyor maalesef.

    YanıtlaSil
  10. Sevgili leylak dalı,bir dahaki sefere de biz tanışırız,buluşuruz inşallah..istanbul'un bu en güzel yerlerinden birisinde evlenen çifte birlikte yaşanacak,güzellikleri paylaşacak mutlu bir yaşam diliyorum.

    YanıtlaSil
  11. Sevgili Selma,
    Çok teşekkürler güzel dileklerin için. İnşallah daha uzun bir istanbul seyahatinde tanışmak üzere sevgiler...

    Aslım Hayvanım,
    Ne diyeyim çok haklısın. Aynı şey bana da Antalya'da oluyor. 25 yıl çalıştığım okulun sınıf pencereleri denize bakardı. Çok ender farkederdim orada deniz olduğunu. Alışkanlık yapıyor galiba hayat gailesi. Şehrin güzelliğini emekli olduktan sonra görmeye başladım. İstanbul da gezmeye gelenlere daha güzel yüzünü gösteriyor sanırım:))

    Butterfly,
    Çok teşekkürler, hoşbuldum. Boğaz konusunda ne deseniz haklısınız. Sevgiyle...

    Asucum sağol,
    Üstüste çok düğün oldu ama sanırım iyi de oldu:))

    Lalecim,
    Gelmez miyim hiç:)) Ama önce seni bekliyorum ona göre. Ayağa dikkat:)

    Mavi Baloncum,
    Kuleli'de restorasyon çalışmaları vardı sanırım, üzeri örtülüydü çünkü, umarım güzel yenilerler ama örtülü hali bile çok güzeldi.

    Buğdaycım,
    İçim de açıldı dışım da vallahi:)) Pek neşeli bir düğün oldu. Marmariste tanıştığın kuzenin bu defa kızı evlendi, bize de eğlenmek için fırsat çıktı işte.
    İstanbul gezmek için olağanüstü, yaşamak için dersen aynı şeyi söylemek zor galiba:)

    Muniscim sağol canım,
    En kısa zamanda yeni bölümler hizmetinizde:)

    Sevgili Aylin,
    Şehrinizin güzelliğine sonuna kadar katılıyorum. Güzel dileklere teşekkürler...

    Xena,
    Hoşgeldiniz, teşekkürler.

    YanıtlaSil
  12. Ben her zamanki gibi sondan başa doğru okuyorum istanbul günlerini:)))

    YanıtlaSil