Sayfalar

15 Aralık 2009 Salı

TELEFON (Öykü Atölyesi için)

Henüz cep telefonlarının olmadığı, ev telefonlarının ancak yaygınlaştığı, telefonla işletmelerin de o ölçüde arttığı bir dönemdi. Hayli ileri yaştaki halamı ziyarete gittiğimde bu konudan dert yandı. Evde yalnız olduğu ve temizlik yaptığı bir gün, hem de bir sandalyenin üstüne çıkarak mutfak dolaplarını düzenlediği bir anda telefonu çalmış. Ağrıyan dizlerini kollaya kollaya sandalyeden inmiş ve ahizeyi kaldırmış. Karşı tarafta kibar ve genç bir erkek sesi "İyi günler efendim" demiş, "Yeni açılan bir tavukçuluk firması adına anket yapıyoruz, katılmak ister miydiniz?". Sesin nezaketine güvenen iyi niyetli halam "Hayhay, yardımcı olayım" şeklinde cevap vermiş. Yaşını ve mesleğini öğrendikten sonra hitap tarzını "Teyzeciğim" olarak değiştiren telefondaki kişi halamdan buzdolabına bakmasını ve evde kaç adet yumurta olduğunu sayıp kendisine bildirmesini istemiş. Zavallı halacığım telefonu bırakıp üşenmeden buzdolabına gitmiş, yumurtaları saymış ve geri gelip "Baktım çocuğum, 6 tane var" demiş. Karşıdaki kişinin cevabı şu olmuş: "İyi, şimdi o yumurtaları tek tek kafana vurup kır geri zekalı."

Bunu dinledikten sonra hem yaşlı bir insana bu saygısızlığın yapılmasına sinirlenmiş hem de aslında çok matrak bir kadın olan halamla olayı gözümüzde canlandırıp gülmüştük karşılıklı. Aradan 4-5 yıl kadar bir süre geçti ama ne zaman bir telefonda işletme konusu açılsa ben bu anekdotu arkadaşlara anlatır oldum. En son olarak da bir toplantıda yine gündeme getirmiştim. Ertesi gün telefon çaldı, açtım genç bir kadın sesi "İyi günler efendim" dedi, "Yeni açtığımız bir tavukçuluk firması için anket yapıyoruz, şu anda evinizde kaç tane yumurta var söyleyebilir misiniz?" Şaşırıp kaldım, bir "Deja vu" durumu, "Ne oluyoruz?" hali geldi üstüme, sonra toparladım kendimi ve hayli kızgın bir ses tonuyla "Dalga geçmek için yanlış kişiyi seçtiniz, benim anlattığım hikayeyle beni mi işleteceksiniz, başka kapıya" deyip çarptım telefonu arayan kişinin suratına. Ertesi gün okulda öğle arasında sohbet ederken evi bizimkine yakın arkadaşlardan biri şöyle söyledi: "Ya bizim evin altına da yeni bir tavukçu açılmış, müşteri toplamak için civardaki evlere telefon ediyorlarmış. Dün beni de aradılar, anket yaptılar, evinizde kaç yumurta var, şu anda buzdolabınızda tavuk var mı diye sordular".

Tesadüfün böylesine ağzım bir karış açık bakakaldığımı tahmin etmişsinizdir sanırım...

Öykü Atölyesi için yazılmıştır.

8 yorum:

  1. Sevgili Leylak Dalı, bugün beni bu kadar içten ancak böyle bir hikaye gülümsetebilirdi, eline yüreğine sağlık ;)
    Sevgiler
    Dilek / Öykü Atölyesi

    YanıtlaSil
  2. Ne denir, tesadüfün böylesi.
    Çok hoş Leylak'cım ellerine sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Lelak Dalı,
    Öyle güzel anlatmışisın ki, kurmaca mı gerçek mi bilemedim. Emin olamadım.

    Bu arada aben de rkadaşlarla çocukluk yıllarında telefonla çok işlettim. Ama biz tanıdığımız arkadaşlarımızın anne ve babalarına yapardık:)) Şimdi düşününce çok utanıyorum tabii, o da başka:)

    YanıtlaSil
  4. bu kesinlikle gerçek bi hikaye dimii??
    Eskiden ne çok yapılırdı bu telefon işletmeleri.Yapmayanda yoktur hani:))

    YanıtlaSil
  5. Her kelimesi gerçektir arkadaşlar, hiç kurguya kaçmadım. Bu tür işletmelerin en yaygın olduğu bir dönemde gelmişti başıma:)

    YanıtlaSil
  6. Nalan seni temin ederim ki gerçekten oldu, hala şaşarım bu tesadüfe:))

    YanıtlaSil