Sayfalar

7 Kasım 2009 Cumartesi

TİYATRO VE HAYAL KIRIKLIĞI

Bir yıldır tiyatroya gitmiyordum. Hazır Antalya'da iken fırsatı değerlendirip katılabileceğim kadar sanatsal etkinliğe katılayım düşüncesiyle geçen hafta almıştım biletleri. Hevesle de bekledim açıkçası ama sonuç tam bir hayal kırıklığı oldu. Eli Saghi'nin yazdığı bir bulvar komedisiydi "BENİM DOKTOR OĞLUM". Konu olarak ya da edebi yönden bir beklentim yoktu zaten, amacım iyi oynanmış bir oyun seyretmekti. Ne yazık ki kimi zaman abartılı, kimi zaman yetersiz oyunculuklar nedeniyle okul müsameresi seviyesinde bir oyun izledik. Antalya gibi bir şehirde Devlet Tiyatrosu'ndan biraz daha üst düzey oyunlar ve oyunculuklar bekliyor insan. Emeğe saygımızdan perde arasında çıkmadık, selam sırasında da alkışımızı yaptık ama bugüne kadar gördüğüm en sudan temsillerden biriydi. İnsan böyle böyle tiyatrodan soğuyor.

Az evvel bozacı geçti, gözlerime inanamadım. Antalya'da ilk kez seyyar bozacı görüyorum. Hem de bembeyaz giysiler giymiş, beline beyaz bir önlük bağlamış, elinde güğümü "Vefaaaaa booooz" diye bağırarak karıştı sokağın karanlığına. Yaşayan neler görüyor, size iyi geceler efendim. Ben "Bir Şarkısın Sen" yarışmasındaki favorim Şebnem'den "Alta Gracia" dinlemeye gidiyorum...

11 yorum:

  1. Selam canım, nedense bire türlü istediğim gibi oturamadım masamın başına. Alışveriş, yemek yeğenler bende. Şimdi onları kendi hallerine bıraktım. Ben de epeydir bir şeyler yazamadım.
    Keşke tüm şehirlerdeki sanatçılar İstanbul' a kapağı atmak için telaş edeceklerine en iyi şekilde performanslarını bulundukları yerde sergileseler. Keşke hayal kırıklığına uğratmasalar tiyatroseverleri. Tabii ki alkışlamak gerekir ama böyle zamanlarda alkışın zayıf tutulması gerekir. Bu günlerde yeni bir moda var. Gerekli gereksiz her kes ayaklarda alkışlanıyor. Tamam gönlü bol insanlarız. Ama böyle yapınca da herkes kendini bir şey zannediyor. Hiç kimse kendini geliştirmek için çaba sarfetmiyor.
    Ben de seyrediyorum o programı.Hadi kaçtım. İkimize de iyi seyirler...

    YanıtlaSil
  2. Ben şu bozacıya takıldım.Acaba gerçek Vefa mı?Öyleyse bizim buralara da uzanır mı günün birinde?Umutla bekliyorum
    Şehir tiyatroları büyük şehirler dışında birçok yerde aynı maalesef.Ben dışarıdan gelen (İst.-Ankara tiyatroları)tercih ediyorum daha çok,hayak kırıklığı yaşamamak için.

    YanıtlaSil
  3. Asuman, tam da senin dediğin gibi bir de ayağa kalkıp alkışlamaz mı seyirciler, pes dedim yani. Ya ben birşeyden anlamıyorum, ya onlar. Zaten son zamanlarda adet oldu bu, herşeyi ayakta alkışlamak. Biraz çalgılı çengiliydi oyun, malum bizim millet şıngırtıyı sever:)) Haftaya Ankara Devlet Tiyatrounu izleyeceğim turne ile, bakalım o nasıl olacak.
    iyi geceler...

    Aslıcım,
    Bozanın gerçekten Vefa olduğunu hiç sanmıyorum, Ankara'da da Akman diye satarlar ama evde bulgurla mayaladıkları bozadır aslında. Fakat adamın üstü başı pek temiz, pek beyazdı şaştım. Ayrıca yıllardır bu şehirde yaşarım ilk kez sokakta boza satıldığını gördüm, burada pastanelerde bile bulunmaz. Tiyatro işleri ne yazık ki öyle, haftaya ne göreceğiz bakalım.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Ankara'da hâlâ bazen bozacı geçer.Gençken,kocamla henüz gezip tozuyorken, geceleri beni eve bırakma faslında hoş bir eğlencemiz vardı.Ben tuttururdum ''haydi bozacı gibi bağır'' diye.O da bütün gücüyle bağırırdı.Açılan pencerelerden insanlar uzanırdı hemen ''Bozacııı, bozacı''.Hiç üstümüze alınmaz, sinsi sinsi gülerek kolkola yürürdük yolumuza.Kapı zilini çalıp kaçan çocuklar gibi eğlenizdik.Îtiraf ediyorum, bazen hâlâ bağırttırıyorum:)))

    YanıtlaSil
  5. Evet, Ankara bozacılarını bilirim Nedret Hanım. Onlar "AAkmanın'ın Boooza" diye bağırır. Nerden Akman'ın oluyorsa sattıkları boza. Ben bir boza hastasıyım, ankara'ya gidince Akman'ı ihya ederim.
    Şu eşinizi "Bozacıı" diye bağırtmanıza bayıldım valla, alemsiniz, çok yaşayın:))

    YanıtlaSil
  6. Çok komik bir anım var böyle bir oyunla ilgili. Gerçekten de berbat bir oyun izlemiştik, özel bir tiyatroda. Biletler de oldukça pahalıydı. Oyun bitti biz alık alık bakıyoruz, prömiyere çıkan sanatçılara. O sırada seyirciler arasından bir kadın nasıl bağırıyor, paramı geri veriiin diye. Ay bi baktım bizim Çatlak Gül lakaplı arkadaşımız. İki tane Gül'ümüz olduğu için buna bu lakabı takmıştık. Çabuk çıkalım dedim, yanımdakilere bu kesin parasını geri alır:)))). Yani bu tarz da çok ayıp tabi.

    Bozacı mı??????, ne güzel . Bizim sokak bozacıları havalar iyice soğumadan çıkmazlar bir de gece , dokuzdan ondan sonra satmaya başlarlar. Sevgiler sana ve Antalya'ya

    YanıtlaSil
  7. Merhaba nasılsınız? Biraz arşivlerinize göz gezdirdim Antalya fotoğraflarını inceledim çok özlemişim her karesi ayrı bir güzel Antalya ya ben gelmeyeli bozacılarda gelmiş bakarmısın yüreğinize sağlık Selamlar Antalya ya ve size...

    YanıtlaSil
  8. Biz oğlumla çok merak ettik "Benim Doktor Oğlum"u, hatta bir ara gitmeye karar verdik.
    Sanırım Alpcan çocuk oyunu zannetti.
    Anlattıklarına bakılırsa gidelim bari sıkılmayacak sanırım çocuk:)
    Sevgilerimle Nurşen'cim.

    YanıtlaSil
  9. Lalecim,
    Senin arkadaş da çok açık sözlüymüş:)) Biz beğenmedikse de kendimize saklayıp iyi kötü alkışladık:)
    antalya'da ilk defa bozacı gördüm Lale, saatten falan haberleri yoktur onların, o yüzden çok şaşırdım zaten. Sevgiyle kal canım...

    Nazar Deymesin, hoşgeldiniz
    Antalya özleminizi biraz giderebildiysem ne mutlu bana. Bu şehir de özlenir yani. Valla bozacıyı ben de ilk kez görüyorum bunca yıldır, şaşırdım. Selamınız antalya'ya iletirim, sevgiler...

    Özlemcim,
    bence bu oyuna oğlunu götürme, terbiyesi bozulabilir:)
    Sana faceden cep no mu yazacağım, telefonlaşıp buluşalım uygun bir zamanında.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  10. İst. Vefa'da bile artık bozacılar geçmiyor. Bir zamanlar ben bozamı kendim yapardım. Dedim ya herşeye bulaşmakta üstüme yoktur. Sonra çok içince özelliğini kaybettimi? ne, vazgeçtim.
    Sana da iyi geceler, yani bu gece için.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  11. Ah Nur'cuğum, bayılırım bozaya. Dedim ya Antalya'da bulunmazdı, bilinmezdi. Annem, babam yıllarca bana bidonla boza taşıdılar Ankara'dan. Ankara'ya gidince eve çok yakın bereket, ikide bir Akman'a giderim boza içmeye ama kendim denemedim hiç, zaten yapamam.
    Benden de iyi geceler...

    YanıtlaSil