Sayfalar

15 Eylül 2009 Salı

SIRADAN BİR GÜNE SIĞANLAR


Evvelsi gün temizlik faaliyetine giriştim nefretle. Pasaklı değilim ama hiç sevmeden yapıyorum ev işlerini. Bir yandan iş yapıp bir yandan söylendim. Akıl erdiremiyorum, ev canlı organizma mıdır ki durmadan kir, pislik üretir? Sürekli bir temizlikçi olmalı ama konsantre, şişe içinde duracak, lazım oldu mu suya koyacaksın, şişip normal boyutuna gelecek. İşler bitti mi de, sıkacan suyunu hoop tekrar şişeye. Yani çok sorunluyum görüldüğü gibi, devamlı hizmetçi bile istemiyorum, gerektiğinde çıkacak sahneye. Aah ah, Marie Antoinette olacak hatunmuşum ama neylersin ki kelle kıymetli.

Neyse sokurdanarak da olsa temizliği bitirdim ama ertesi gün temizlik malzemeleri benden intikamını aldı, sen misin mızıldayan? Öğretmenliğin armağanı kronik farenjitim bir azdı ki sorma gitsin. Ne zaman muhatap olsam bu sıvılarla ya gözüm kanlanır, ya boğazımda zımpara yapılırcasına bir yanma başlar. Ben de yaptım kendime bir limonlu sıcak su, aldım kitabımı elime kıvrıldım bir köşeye. "Kirpinin Zarafeti"ne başladım. Henüz çok başlardayım, konunun içine giremedim ama hem kitap tanıtım bloglarından hem de kitabı getiren kızkardeşten çok olumlu eleştiriler aldım hakkında. Bakalım, okuyup göreceğiz...

Bu bloglara giriş dün geceden bu yana hayli problemli, uğraş uğraş ne kendi bloguma ne de diğerlerine giremedim, internet de yavaş olunca kalktım bugün bilgisayarın başından. Önce yan tarafta gördüğünüz keki yaptım bahçeden kalan son bir avuç bademle. Sonra da uzun zamandan beri ilk kez TV'de gündüz kuşağı programı izledim ve çok güldüm. Hangi kanaldı unuttum şimdi, sokaktaki insanlara birtakım sorular yöneltiyorlar, yurdum insanı da hafsalaya sığmaz cevaplar veriyorlar. İşte birkaç örnek:

Soru: En önemli hobiniz nedir?
2 civelek genç kızdan cevap: Hi hi hi, alışveriş etmek, gezmek, uyumak
Orta yaşlı, bezgin bir adamdan cevap: Ne hobisi kardeşim, ne hobisi, ekmek parası kazanmaktan hobiye vakit mi var? Millet 4X4 e binip gidiyor, biz yetişemiyoruz arkasından.
Suratsız, yaşlı adamdan cevap: Allaha şükür hobim yok!..
Soru: Akıllı kadın nasıl olur?
Sert adamdan cevap: Kocasına itaat eden kadın akıllı kadındır.
Çapkın adamdan cevap: Güzel kadın akıllı kadındır.
Kendinden emin hatundan cevap: Ben!..

Ne deyim, Allah ıslah etsin...


Bu hayli bilgilendirici, özlü TV programından sonra ben de akıllı kadın olmak için dikiş makinesinin başına geçtim. Daha Ankara'ya yeni geldiğim zaman üzerindeki şirin kurbağaların dayanılmaz cazibesine kapılarak aldığım kumaşı çıkardım ortaya. Bir müddet ne diksem diye düşündükten sonra bir alışveriş çantası ve bir yastık kılıfı diktim. Kalan ufak parçayı da astardan artan kumaş üzerine aplike yaparak Antalya'daki deri olduğu için terleten bilgisayar koltuğuma minder haline getirdim. Çantayı belki gazete, dergi koymak için kullanırım. Ütülemeden fotoğraf çektiğim için oluşan buruşuk görüntüyü umarım hoşgörüyle karşılarsınız:)

Daha bitmedi, dikiş faslı sona erince mutfağa girip domates soslu spagetti pişirdim kolay olsun diye ve bu akşamı "İtalyan Mutfağı" akşamı ilan ettim tembelliğime Avrupa kılıflı bir bahane bularak. Ev işlerinden hoşlanmasam da bugünkü performansım övgüye değerdi. Birkaç saat Farmville oynamayı hakettim, çiftliğim giderek genişlemekte, ben de "Hanımağa" olma yolunda hızlı adımlarla ilerlemekteyim. Şimdi gidiyorum, bir tarla dolusu lahana beni bekliyor kesilmek için. İyi geceler...

13 yorum:

  1. Leylakdalı'm; evin sürekli pislik üreten bir mikroorganizma konusundaki teorinle piştiyiz :)
    Bu kadar iş, güç arasına bir de Avrupai bir mutfağı spagetti tadında sıkıştırmana saygı duydum :) Kurbişcikler çok güzel görünüyor, hem kumaş hem de dikilmiş halleri. Zıplamıyor onlar değil mi:P Fotoğrafların da çok güzel, net ve tam rengi tadında. Işığı iyi ayarlamayı bir türlü öğrenemedim ben :(
    Gündüz programları akıl ve beden sağlığı açısından sakıncalıdır :)

    YanıtlaSil
  2. ben günü verimli kullanmak diye buna derim :) süpersin!

    YanıtlaSil
  3. tiskindim kurbağalardan.
    o kumaştan daha fazla var mı ?
    :)
    :)

    YanıtlaSil
  4. Biraz önce yazdım ama galiba gitmedi.
    Aynan yazıyorum tekrar. Kek çok enfes, çanta ve yastık çok şirin görünüyor. Temizlik bitmiş, araya bir de kitap sıkışmış. Allah nazarlardan saklasın.
    Ne demeli. İçim kıskamçlıkla doldu taştı. :)))
    Bozukluklar aynen devam ediyor malesef..
    İyi haftalar Leylak'cığım...

    YanıtlaSil
  5. Kirpinin Zerafetini çok beğeneceğinizden eminim. Bir ay önce okudum ve çok beğendim.

    Ev de her başım sıkıştığında pratik bir temek olarak yaptığım makarna meğer ünlü Napoliten makarnaymış pek güldüm, kendi uydurduğum bir şey sanıyordum.

    YanıtlaSil
  6. Bunca iş bir güne nasıl sığdı.
    Kurbağalı alışveriş çantasına bayıldım. Ben de istiyorum:))
    Kirpinin Zarafetini geçen sene bu aylarda okumuştum. Ben de çok beğenenlerdenim. Yakında filmi de geliyormuş.

    YanıtlaSil
  7. Nedret hanımcım, sizin elişleriniz yanında benim maşallahlık neyim var:)) Ayrıca temizlik bir gün evveldi, o kadarını kendim becersem bile ellerimdeki carpal tunnel sendrom izin vermez:)
    Gülencim gündüz TV açma alışkanlığım yoktu ama bir kerelik oldu işte ama hayli matrakmış, sevdim. Kurbağalar zıplarsa bizim evde kaos yaşanır. Çünkü hayli kabarık sayıda kurbağa biblosu koleksiyonuna sahibim. Amaney düşüncesi bile korkunç:))
    Nanecim Şekercim dedim ya temizlik bir gün önceydi, diğerlerini yapmak o kadar abartılacak birşey değil, ben temizlikten yılarım en çok:(
    Nalancım, aşkolsun ya hiç tiskinilir mi o şirin şeylerden, hemi de senin gibi doğal yaşam aşığı biri. Benim evde çok onlardan:) Laf aramızda gerçeği pek çirkindir. Kumaşı bitirdim, yine de verimliymiş, astarıyla birlikte 2 minder, 1 çanta çıktı.
    Asumancım nazar değecek birşey yok ya, kırk yılda bir yapıştığım bilgisayar koltuğundan kalkasım geldi:)) Seyrek olunca ilan etmem mübahtır:) Ayrıca temizlik eylemi bir gün önce gerçekleşti.
    Lalecim kitap biraz daha ilerledi, gerçekten güzelmiş. Akşamı kurtarmak için bildiğimiz makarnaya kulp taktık işte:)
    Kunegondum, prensesim şuracıkta olsaydın, çantayı sana takdim etmiştim. Ama aramızda dağlar, denizler ve yollar var. Antalya'ya yolun düşerse uğra, dükkan senin:) Evet kitap giderek sarmaya başladı, gelsin o film, izlemeyen namerttir:)
    Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum...

    YanıtlaSil
  8. alışveriş çantası da kekte harika duruyor. kek yapacağım akşama kesin. elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  9. tiskindim dedim ya;
    hani kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş benimki o hesap, yoksa ben gerçeğinden de tiskinmem :)

    YanıtlaSil
  10. 1-temizliği kim sever ki?
    2-ben de zor giriyorum sayfaya.açılmıyor bir türlü.
    3-bademli keki çok çekti canım.ne yapacağız şimdi?kokusu burnumda sanki :D
    4-bizim bahçede bir sürü sevimsiz kurbağa var.keşke ellerinden geçen kumaştaki kadar şirin olsalardı.hepsini beslerdim o zaman.
    5-yazılarını çok seviyorum leylak abla.bizi seniz bırakma .....mucuk mucuk

    YanıtlaSil
  11. Sevgili Cat, bu kek 25 yıldır yaptığım ve bir gün bile fire vermemiş son derece basit bir kektir. Senin akşam için yapacağın keke de şimdiden afiyet olsun.
    Nalan tiksinmediğinin farkındayım tabii ki, nazar etme ne olur, elbet senin de kurbağan olur:))
    Buğdaycım canım benim, en yakın arkadaşımın adı da Dilek, dolayısıyla Dilekleri çook severim, seni de severim. Sen yeter ki oku ben hep yazarım, benden de mucuruk:))) Bi de yorumları iletebilsem:(

    YanıtlaSil
  12. Ben de evimin temiz olmasını çok severim ama söylenerek yaparım ev işlerini, bu yüzden temizlikçi procene bayıldım:))
    Kirpinin Zerafeti'ini çok duydum ama başladım kendimi pek veremedim. Sen oku bakalım beğenirsen haberleşelim.
    Bir de ortak olmayan bir yönümüzü buldum Nurşen'cim, ben dikişten hiç anlamam:)))))))))
    Ne yapalım sağlık olsun.
    Blog problemi bende de var, az önce Belgin'ciğime yorum yazayım dedim olmadı bir türlü.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil