Sayfalar

23 Haziran 2009 Salı

HASTAYIM...

Dündenberi fotoğraftaki kadar teferruatlı olmasa da yatak-döşek yatmaktayım. Uzun zamandır bu kadar ağır bir yaz gribi geçirmemiştim, vücudumun her noktasının ağrıdığı yetmezmiş gibi boğazım da cayır cayır yanmakta. İlaçların etkisiyle geçici bir toparlanma haline girdim şu ara ve yatmaktan kazana dönmüş kafamı biraz dağıtmak için bilgisayarın başına geçtim.
Hastalık nedeniyle yatmak çok kötü, insan sürekli kalkmak istiyor, normalde yapmaktan nefret ettiğim işleri bile yapmak arzusu duyuyorum (iyileşince bu arzu hemen geçecek tabii ki). Kitap okumayı denedim olmadı, TV kafamı şişirdiği için açmadım bile, bir müddet hastalıkla ilgili şarkıları hatırlamaya çalıştım: "Hastayım, yaşıyorum görünmez hayalinle", "Aman doktor derdime bir çare", "Doktor civanım", ama iş "Hastayım, yalnızım, seni yanımda sanıp da bahtiyar ölmek isterim" şarkısına gelince caydım, işler kötüye gitmeye başlamıştı çünkü:) Tam o sıra vitamin ilacı içmem gerekti ve tabletin kokusu beni aldı, ilkokul sıralarıma götürdü, şarkıları falan unuttum. Zira vitaminin kokusu fena halde ilkokulda beslenme saatlerinde cebren içirilen süttozlarını çağrıştırmıştı bana.
Yaşıtlarımın da benzer nefret duygularıyla andığını düşündüğüm süttozlu beslenme saatleri çocukluğumun kabusuydu. Basmadan dikilmiş, büzgülü süt torbalarımız vardı bu törene has. İçinde bardak, kaşık, tabak, peçete taşır, beslenme saati gelince, torbayı açar, peçeteyi sıraya yayar, bardağımızı çıkarır, elinde kocaman galvaniz bir güğümle kapıdan giren; sınıf arkadaşımız, sümüklü, sarı Süleyman’ın babası, hademe amcanın önünde sıraya geçerdik. Güğümün kapağı açılır açılmaz, o iğrenç rayiha havaya yayılırdı. Kireçle, böcek ilacı karışımı; yağlı, yapışkan, berbat bir koku. Kokunun yarattığı tiksinme duygusu, kaynar kaynar verilen sütün tadıyla doruğa çıkar, beslenme saati kâbusa dönerdi. Sütü içmemek mümkün değildi, öğretmen çok kızardı, bizzat başımızda bekler, bardakların boşalıp boşalmadığını denetlerdi. Kendince haklıydı, savaşlar yaşamış, açlığı ve kıtlığı görmüş bir kuşaktan geliyordu, israfa karşıydı. Gelgelelim sütün tadı gerçekten çok kötüydü, ben ve benim gibi pek çoğu bir-iki yudumu zoraki yutar, öğretmenin bakmadığı bir anı kollayıp bardağı içindeki sütle birlikte süt torbasına devirirdik. Torbanın kumaşından süzülen sütler önlüğümüze akar, eve gidince bir de annelerimizden azar işitirdik.
Hilafsız beş yıl sürdü bu kâbus, onlar ikram etmekten, biz ikramı geri çevirmekten usanmadık. Beslenme saatinin tek güzel yönü vardı, arada bir, yine yardım kapsamında verilen unlardan yapılma mayalı çörekler. Ördek biçimi verilirdi çöreklere ve göz yerine de bir kuru üzüm tanesi kondurulurdu. Süleyman’ın babası hademe amcamız bu defa koca tepsilerle dalardı sınıfa, “Uçuyor bunlar, kaçıyor bunlar.” diyerek. Kuyruğundan başlardım yemeye, son yuttuğum lokma da üzüm tanesi olurdu.
Süttozu kâbusunun yanı sıra beni çeken tadlar da yok değildi, beş yıllık ilkokul yaşamımda. Okul çıkışlarında kapı önlerinde biriken seyyar satıcılar sunardı bu tadları bize; ince, tahta bir sap üzerine takılmış kıpkırmızı, horoz ve elma şekerleri, pembe-beyaz renkleriyle uçucu ve narin pamuk helvalar, uzun, konik bir biçim verilmiş, şeffaf kağıda sarılı renkli, sert macunlar, kağıttan külahlar içinde satılan leblebi tozları ve bardağı 25 kuruştan satılan ayçekirdekleri; kısacası her türlü zararlı yiyecek. Hala bu tarz zararlı yiyeceklere özel bir ilgim vardır, kendimi dizginlemeye çalışırım. Kimbilir belki de çocukluğuma dönmektir asıl amacım...

4 yorum:

  1. Öğretmenim, canım öüretmenim çok geçmiş olsun :( Yaz gribidir çabuk geçer demek isterim ve umarım da kısa sürede kalkarsınız ayağa.
    Anı çok güzeldi.Okurken bir film izliyor gibiydim.Bizler süttozu dağıtılan yılları iyiki kaçırmışız :)
    Sevgilerimle öpüyorum.

    YanıtlaSil
  2. çokk geçmiş olsun:( zuzudan sevgilerle...

    YanıtlaSil
  3. Gülencim, Zuzucum, çok teşekkürler ama sevmedim bu hastalık işini:(

    YanıtlaSil
  4. yeniden yazamayacagim kadar uzun bir yorum yazmistim ki kopyalayamadan error verip kapandi tuh yaaa...
    meali ozetle:
    gecmis olsun,kitre bebek sergi resimleri ve jakanda agaci icin tesekkur ve suttozunu ben de bilirim acaba akran miyiz?
    idi
    selam ve sevgilerimle

    YanıtlaSil