Bugün Kasım bitiyor ve Aralık'la birlikte yılbaşı havasına giriyoruz. Her yıl tekrarlanan portakallı-kahveli içecek ritüeli için bugün kolları sıvadım ki yılbaşına kadar içilecek kıvama gelsin. Önce hazırlıklar başladı, geçen yıldan kalan kahve çekirdekleri tazelenmesi için şöyle bir kavruldu, sonra portakalların üstüne sivri uçlu bir bıçakla 40 ar tane delik açılıp kahve taneleri o deliklere yerleştirildi.
Sonra ağzına portakal sığabilen ve kapağı sıkı sıkı kapanan bir kavanoz alıp dibine önce beyaz sonra esmer şeker serpildi. Geçen yıllarda yaptıklarım damağıma fazla tatlı geldiğinden bu yıl şeker miktarını esmer ve beyaz için birer buçuk kaşıkla sınırlı tuttum. Ardından portakallar şeker yatağının üstünde uykuya yatırıldı, üstlerine de yorgan olarak 70 cl votka döküldü. Ninni niyetine de 2 kaşık daha kahve tanesi eklendi. Uyanmasınlar diye karanlık bir köşeye terkedildi.
Yılbaşına yakın açılıp süzülecek ve kadehler yine aynı anda dünyanın ve Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki blogger dostların sağlığına kalkacak. Haydi ne duruyorsunuz, geç kalmadan siz de deneyin...
Öyküsü ve tarifi için buraya TIK